Ezcümle: Hayat-ı içtimaiyeyi idare eden en mühim esas olan hürmet ve merhamet gayet sarsılmış. Bazı yerlerde, gayet elîm ve biçare ihtiyarlar ve peder ve valideler hakkında dehşetli neticeler veriyor. Cenâb-ı Hakka şükür ki, Risale-i Nur, bu müthiş tahribata karşı girdiği yerlerde mukavemet ediyor, tamir ediyor. Sedd-i Zülkarneyn'in tahribiyle Ye’cüc ve Me’cüc'lerin dünyayı fesada vermesi gibi, şeriat-ı Muhammediye (a.s.m.) olan sedd-i Kur’anî’nin tezelzülüyle ve Ye’cüc ve Me’cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor. Risale-i Nur’un şakirdleri, böyle bir hadisede manevî mücahedeleri, inşaallah zaman-ı sahabedeki gibi, az amelle, pek büyük sevap ve a’mâl-i salihaya medar olur.
Aziz kardeşlerim, işte böyle bir zamanda, bu dehşetli hadisata karşı, ihlâs kuvvetinden sonra bizim en büyük kuvvetimiz, iştirak-i a’mâl-i uhrevî düsturuyla birbirimize kalemler ile, her birinin a’mâl-i saliha defterine hasenat yazdırdıkları gibi; lisanlarıyla, her birinin takva kalesine ve siperine kuvvet ve imdat göndermektir. Ve bilhassa fırtınalı tehacüme hedef olan bu fakir ve aciz kardeşinize, bu mübarek şuhur-u selâsede ve eyyam-ı meşhurede yardımına koşmak, sizin gibi kahraman ve vefadar ve şefkatkârların şe’nidir. Bütün ruhumla bu imdad-ı manevîyi sizden rica ediyorum. Ve ben dahi, iman ve sadakat şartıyla, Risale-i Nur talebelerini bütün dualarıma ve manevî kazançlarıma, yirmi dört saatte, iştirak-i a’mâl-i uhreviye düsturuyla, bazen yüz defadan ziyade “Risale-i Nur talebeleri” ünvanıyla hissedar ediyorum.
Bu kere Kâtib Osman kardeşimizin gayet câmi’ ve çok müjdeli mektubu bu havalide bir bayram yaptırdı. Birbirimizi tebrike sevk eyledi. Cenâb-ı Hak ondan ve sizden ebeden razı olsun. Ve onun sisteminde sebatkâr çok şakirdleri yetiştirsin, âmin. Gül ve Nur ve mübarekler ve Medrese-i Nuriye heyetleri ve ümmi ihtiyarlar ve masumlar başta olarak umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize selâm ve selâmet ve saadetlerine dua ediyoruz.
اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى
Kardeşiniz
Said Nursî
***