tamına vardır. O hikmet şudur ki: Herkes her vakit Kur’an’a muhtaçtır. Fakat herkes her vakit bütün Kur’an’ı okumaya muktedir olamaz. Fakat bir sureye, galiben muktedir olur. Onun için en mühim makasıd-ı Kur’aniye, ekser uzun surelerde dercedilerek, her bir sure bir küçük Kur’an hükmüne geçmiş. Demek hiçbir kimseyi mahrum etmemek için, haşir ve tevhid ve kıssa-i Musa gibi bazı maksadlar tekrar edilmiş. Aynı ehemmiyetli hikmet içindir ki; bazı defa haberim olmadan, ihtiyarım ve rızam olmadığı halde, bazı ince hakaik-i imaniye ve kuvvetli hüccetleri müteaddit risalelerde tekrar edilmiş. Ben çok hayret ederdim: ““Neden onlar bana unutturulmuş?” Sonra kat’î bir surette bildim ki, herkes bu zamanda Risale-i Nur’a muhtaçtır; fakat umumunu elde edemez; elde etse de, tamam okuyamaz, fakat küçük bir Risale-i Nur hükmüne geçmiş bir risale-i camiayı elde edebilir ve ekser vakitlerde, muhtaç olduğu meseleleri ondan okuyabilir ve gıda gibi her zaman ihtiyaç tekerrür ettiği gibi, o da mütalâasını tekrar eder.
Said Nursî
***
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Şefkat-i insaniye, merhamet-i rabbaniyenin bir cilvesi olduğundan, elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve rahmeten li’l-âlemîn zatın (a.s.m.) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa, o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir; belki dalâlete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sakam-ı kalbîdir.
Meselâ, kâfir ve münafıkların Cehennemde yanmalarını ve azap ve cihad gibi hadiseleri kendi şefkatine sığıştırmamak ve tevile sapmak, Kur’an’ın ve edyan-ı semaviyenin bir kısm-ı azîmini inkâr ve tekzib olduğu gibi, bir zulm-ü azîm ve gayet derecede bir merhametsizliktir. Çünkü masum hayvanları parçalayan canavarlara himayetkârane şefkat etmek, o biçare hayvanlara şedit bir gadr ve vahşi bir vicdansızlıktır. Ve binler müslümanların hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i imanın sû-i akibetine ve müdhiş günahlara sevk eden adamlara şefkatkârane taraftar olmak ve merhametkârane cezadan kurtulmalarına dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehşetli bir merhametsizlik ve şenî bir gadrdir.