Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

harekâtını o cereyanlara kaptırmamak için siyaset âlemindeki vaziyetten feragat edecek ve hedefini değiştirecek, diye tahmin ediyorum.

   Hem üç mesele var: Biri hayat, biri şeriat, biri imandır. Hakikat noktasında en mühimmi ve en âzamı, iman meselesidir. Fakat şimdi umumun nazarında ve hâl-i âlem ilcaatında en mühim mesele, hayat ve şeriat göründüğünden, o zat şimdi olsa da, üç meseleyi birden umum rû-yi zeminde vaziyetlerini değiştirmek nev-i beşerdeki cari olan âdetullaha muvafık gelmediğinden, her halde en âzam meseleyi esas yapıp, öteki meseleleri esas yapmayacak, tâ ki iman hizmeti, safvetini umumun nazarında bozmasın ve avamın çabuk iğfal olunabilen akıllarında o hizmet başka maksatlara âlet olmadığı tahakkuk etsin.

   Hem de yirmi seneden beri tahripkâr, eşedd-i zulüm altında o derece ahlâk bozulmuş, o derece metanet ve sadakat kaybolmuş ki; ondan, belki yirmiden birisine itimad edilmez. Bu acib hâlâta karşı çok fevkalâde sebat ve metanet ve hamiyet-i İslâmiye lâzımdır. Yoksa akim kalır, zarar verir. Demek en halis ve en selâmetli ve en mühim ve en muvaffakiyetli hizmet, Risaletü’n-Nur şakirdlerinin çalıştıkları daire içindeki kudsî hizmettir.

   Her ne ise, şimdilik bu meseleye bu kadar yeter.

Said Nursî

۞۞۞

   (Husrev’in mektubundan bir fıkradır)

    Evet Üstadım, gözümüzle görüyoruz ki: Ehl-i tarikat, bid’alara dayanamamışlar; hem girmişler, içinden çıkamıyorlar, hem sâlikleri ondan bir-ikiye inmiş. Hem onlar da itiraf ediyorlar ki: Zevklerinden, cezbedici güzelliklerinden ellerinde çok şeyleri kalmamış. Cenab-ı Hakkın sırf bir ihsanı olarak Risaletü’n-Nur’un parlak, nurani nâsiyesini müşahede ediyoruz ki, in’ikas eden lemeat-ı nuriyesi, bütün ihtiyacımıza kâfi ve vâfi geliyor, herkesi hayrette bırakıyor. Hem, ehl-i bid’ayı serfüru ettiriyor. Öylelerin lisanlarından, nedamet ve teessüfü ifade eden “Bilmemişiz!” kelimeleri dökülüyor.

   Muhitimizde, Risaletü’n-Nur’a karşı cazibedar ve çok âli hakikatlerinden başka ehl-i bid’a lisanları susmuş; güya karanlıklı girdaplara sokulmuşlar, konuşuyorlar. Konuşsalar da tesirleri kalmamıştır. Cazibedar ve i’cazkâr lisanıyla 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat