Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

kardeşlerimiz de bizleri lütuflarıyla doyurduklarından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükrettim. Başta sevgili Üstadım, Risaletü’n-Nur’un kerametine ve bu fıkranın feyzine bakan üç ikram ile karşılaştık.

   Birincisi: Mektubunu birlikte takdim ettiğim Sabri kardeşimiz, bu âli fıkra eline vâsıl olacağı anda, bir diğer kardeşine hadisattan bahsederken bu fıkranın münderecatını anlatması...

   İkincisi: Bu hakir talebeniz Husrev de, bu fıkranın vüsulünden bir gün evvel Refet Bey’le konuşurken demiştim: “Aziz Refet! Biz, Hazret-i İsa aleyhisselâmın nüzulüne intizar ediyoruz. Bu peygamber-i âlişan, din lehinde hareket eden cereyanın başlarına nüzul etse gerektir; ve o millet de müslüman olacaktır. Sevgili Üstadımızın son mektuplarından böyle anlıyorum. Bu hususta ümidim kuvvetlidir. İnşaallah öyle de olacaktır” demiştim.

   Üçüncüsü: Atabeyli kardeşlerimin sevgili Üstadıma yazdıkları mektup ki, onu da bu akşam aldım, okudum, çok acib gördüm. O kardeşlerim de Osman-ı Halidî’nin bahsettiği müceddid-i din ve o şerefe Cenab-ı Hakkın nail ettiği zatı da sevgili Üstadımız olan Risaletü’n-Nur olduğundan bahsediyorlar. O mektubu da birlikte takdim ettim.

   Evet muhterem Üstadım, bu günlerde Risaletü’n-Nur’un, fevkalâde faaliyeti içinde çok kerametlerini müşahede ediyoruz. Hattâ şöyle diyebilirim ki: Her bir talebeniz başlı başına, birer birer, belki de kerratla böyle ikrama ve böyle in’ama mazhardırlar.

   Milâslı Mehmed Efendi, “Bir karyede bin kalemle Nur’a sarılan kardeşlerimizin köyündeki faaliyeti biraz mübalağalı görmüşler. Ben onun tahkiki için geldim.” dedi. Risaletü’n-Nur’un bir kerameti idi ki, bu köyün kıymetli faal bir talebesi Marangoz Ahmed yanımda idi. Ben dedim: Vakıa ben bu köye gitmedim, kardeşlerimden soruyorum, onlar da diyordu: “Kadın-erkek, çoluk-çocuk, Risaletü’n-Nur’u yazan bin kalem vardır.” Sonra Marangoz Ahmed dedi ki: “Bizim köyümüz, üç yüz elli hanedir. İki hoca, bir hacı, üç adamdan başka bütün evlerimize Risaletü’n-Nur girmiştir. Kadınlara, kız çocuklarına varıncaya kadar yazıyorlar. Hattâ ümmilerden -kırk yaşından yukarı- yazı yazan on kadar kardeşimiz vardır” cevabında bulundu. Milâslı Mehmed Efendi bu faaliyete hayran oldu.

                                                                                                                                                                                     Talebeniz

Husrev

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat