Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

yiyordu ve bize de veriyordu. Hem yemeksiz olduğu ekser vakitlerde ondan yediği halde altı ay kadar devam ettiğini ve hâlen de yüz dirhem kadar o peynirden bulunduğunu görüp yakînen tasdik ediyoruz. Fakat, bu hadise-i bereketin ifşasından sonra, evvelce görünmeyen dibi, görünmeye başladı, noksaniyetini gösterdi. Evet, bereket hususunda şayan-ı hayret bir hadisedir. Hem, yarım kilo tereyağı, ekser günlerde fazlaca sarfolunduğu halde, elli güne yakın devamıyla anladık ki şüphesiz bir bereket içine girmiş.

    Hem yine aynı Ramazan bayramında Üstadın rızası olmadığı halde Tahsin ve ben, yani Emin, bir kilo kadar ince şeker getirmiştik. Ekser yoğurt ve süt ve tatlı kabağı vesair şeylere bazen yirmi-otuz dirhemden fazla kattıkları halde, beş ay devam etti. Hâlen o şekerden yüz dirhem kadar kalması, elbette bereket sebebiyledir.

    Hem bu havalideki şakirdler, herkes cüz’î-küllî hissetmiş ve itiraf ediyorlar ki: Risaletü’n-Nura çalıştığımız zaman, hem rızkımızda bereket ve suhulet, hem kalbimizde bir inşirah ve ferah, zâhiren hissediyoruz. Ezcümle: Ben kendim, yani Emin, itiraf ediyorum ki: Risaletü’n Nur dairesine girmezden evvel bütün sene çalışırdım. Ne vakit Risaletü’n-Nur dairesine girdim, beş seneden beri üç-dört ay çalıştığım halde, evvelkinden daha müferrah ve daha mesud bir halde yaşamaklığım, yüzde yüz Risaletü’n-Nur’un hizmetinin bereketiyle olduğunda hiç şüphem yoktur. (Haşiye)

     Hem, ezcümle Üstadımız diyor ki: “Benim de kanaat-ı kat’iyem çok tecrübelerle gelmiş ki, ben Risaletü’n-Nur’un tashihatıyla meşgul olduğum zaman, pek zâhir bir tarzda hem rızkımda bereket, hem suhulet görüyordum. Ne vakit çalışmazsam, o hâli göremiyordum.”

    Hem Üstadımız diyor ve biz de tasdik ediyoruz ki: “Ben son zamanda anladım: Şimdiye kadar hem ben, hem dostlarım, bir hakikatın suretini başka şekilde görmüşüz. Şöyle ki:

    Hapishanede bir tek ekmek, sekiz ve bazen on gün bana kâfi geldiği gibi, burada da aynen o tarzda yaşıyordum. Hem ben, hem kardeşlerim, bunu benim az yemek ve iştihasızlığıma veriyorduk. Halbuki çok emarelerle kat’iyen anladık ki; o acib hâl, bereket neticeleri imiş. Birkaç defa 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat