bâran-ı feyz-i rahmet takattur eder ki; sünbüllenmeye müstaid tohumlar, çekirdekler, habbeler o sıkıcı ve dar âlemde gerçi muzdarib olurlar, o sıkılmaktan üzerlerindeki kışırları çatlar ve yırtarlar; o anda bulutlar da ufuklara çekilip nöbetçi vaziyetinde beklemesi, bir imtihan-ı rabbanî ve bir inkişaf-ı feyezanî ve bir rahmet-i nuranîdir ki; evvelceki bir habbe; bir çekirdek yeniden taze bir hayata iştiyakla ve neşe-i inkişafla meyvedar koca bir ağaç suretini alır ve يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ sırrına mazhar olurlar.
Evet, yirmi senedir devam eden şu mevsim-i şita, inşallahu teala nihayet bulmuş ola... Dünyaya yeni ve feyizli bir fasl-ı nur-u bahar gele ve âlemin yüzü nur ile güle...
Risale-i Nur, Kur’an-ı Mucizü’l-Beyanın taht-ı tasarrufunda olduğundan, ona uzanan, ilişmek isteyen her el kırılır ve her dil kurur.
Umum Nur şakirdleri namına
Halil İbrahim
Medresetü’z-Zehra erkânları namına biz de iştirak ediyoruz.
Osman, Rüşdü, Refet, Husrev, Said Hilmi,
Muhammed, Halil İbrahim, Mehmed Nuri
۞۞۞
(Medine-i Münevvere’de bulunan ve
Nur’un hakikatini tam anlayan ve İslâmiyete
hizmet eden bir âlimin mektubudur)
Gönüller fatihi pek muhterem ve mükerrem Üstadımız Hazretleri,
Mübarek ellerinizden öper, bütün aziz ve sadakatli talebelerinizle beraber sıhhat ve selâmette daim olmanızı Bârigâh-ı Kibriyâ’dan niyaz eylerim.
Müslümanlar için en büyük bir bayram diye ancak vasıflandırılabilen beraetiniz, bütün Nurcuları şâd ve handan eylediği gibi, bendenizi de dünyalar kadar memnun ve mesrur eylemiştir. Nasıl memnun etmesin ki, sizin