Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum,
Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum.
Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken
Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben.
Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık,
Mâşukum odur, şimdi benim, ben ona âşık.
Ol nur-u ezel hem kararan kalblere lâyık,
Ol nurdan alır feyzini hem cümle halâyık.
Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nur’a akanlar,
Nur kahrına uğrar, ona hasmane bakanlar.
Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur!
Etmez seni dûr, kendi olur belki de makhur.
Sensin yine hazır, yine sensin bize nazır
Ey ruh-u Rahîm, ey ebedî bir cilve-i kudret-i Fatır!
Bir neşe duyurdun imanla sırr-ı ezelden,
Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden.
Madem ki içirdin bize ol âb-ı hayatdan
Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi mematdan.
Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz,
Masum ve alîl, türlü belâ çekti sebepsiz.
Yıllarca akan, kan dolu göz yaşları dinsin,
Zalim, yere batsın, o zulüm bir yere sinsin.