Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

Halbuki o sualin cevabı Risale-i Nurda yüz yerde var. “Risale-i Nur’un erkân-ı imaniye hakkında bu derece kesretli tahşidatı ne içindir? Bir ümmî mü’minin imanı büyük bir velinin imanı gibidir, diye eski hocalar bize ders vermişler?” diyor.

   Elcevap: Başta Ayetü’l-Kübra meratib-i imaniye bahislerinde ve ahire yakın müceddid-i elf-i sani İmam-ı Rabbanî beyanı ve hükmü ki: Bütün tarikatların müntehası ve en büyük maksadları, hakaik-ı imaniyenin inkişafıdır. Ve bir mes’ele-i imaniyenin kat’iyyetle vuzuhu, bin kerametlerden ve keşfiyatlardan daha iyidir” ve Ayetül-Kübra’nın en ahirdeki ve Lahika’dan alınan o mektubun parçası ve tamamının beyanatı cevap olduğu gibi, Meyve Risalesi’nin tekrarat-ı Kur’aniye hakkında Onuncu Meselesi, tevhid ve iman rükünleri hakkında tekrarlı ve kesretli tahşidat-ı Kur’aniyenin hikmeti, aynen bitamamiha onun hakiki tefsiri olan Risale-i Nur’da cereyan etmesi de cevaptır.

   Hem, imanın tahkikî ve taklidî ve icmalî ve tafsilî ve imanın bütün tehacümata ve vesvese ve şüphelere karşı dayanıp sarsılmamasını beyan eden Risale-i Nur parçalarının izahatı, büyük ruhlu Küçük Ali’nin mektubuna öyle bir cevaptır ki, bize hiçbir ihtiyaç bırakmıyor.

   İkinci Cihet: İman, yalnız icmalî ve taklidî bir tasdika münhasır değil; bir çekirdekten, tâ büyük hurma ağacına kadar ve eldeki ayinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi, imanın o derece kesretli hakikatleri var ki, binbir esma-i ilâhiye ve sair erkân-ı imaniyenin kâinat hakikatleriyle alâkadar çok hakikatleri var ki, “Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir.” diye ehl-i hakikat ittifak etmişler.

   Evet, iman-ı taklidî, çabuk şüphelere mağlub olur. Ondan çok kuvvetli ve çok geniş olan iman-ı tahkikide pek çok meratib var. O meratiblerden ilmelyakîn mertebesi, çok bürhanlarının kuvvetleriyle binler şüphelere karşı dayanır. Halbuki taklidî iman, bir şüpheye karşı bazen mağlub olur.

   Hem iman-ı tahkikinin bir mertebesi de aynelyakîn derecesidir ki, pek çok mertebeleri var, belki esma-i ilâhiye adedince tezahür dereceleri var, bütün kâinatı bir Kur’an gibi okuyabilecek derecesine gelir.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat