Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

(Emin ile Feyzi’nin Üstadlarının garib vaziyetine ve Risale-i

Nur’un  acib ehemmiyetine delâlet eden bir sualleri

ve Üstadlarının onlara ve emsallerine verdiği bir cevaptır)

   Sual: “Âlem-i İslâm’ın mukadderatıyla ciddi alâkadar olan bu Cihan Harbinin dehşetli zamanlarında elli gün kadar ne bizden ve ne de her gün hizmetinizde bulunan Emin’den bir defacık sormadınız, ehemmiyet vermediniz. Acaba bu büyük hadiseden daha büyük diğer bir hakikat mı hükmediyor ki; bunu ehemmiyetten ıskat ediyor. Yahut onunla meşgul olmanın bir zararı mı var?” diye Üstadımızdan sorduk. O da;

   Elcevap: Diyor ki, “Evet, bu Cihan Harbinden daha büyük bir hakikat ve daha azim bir hadise hükmettiği için Cihan Harbi ona nisbeten çok ehemmiyetsiz düşüyor. Çünkü, bu Cihan Harbinde iki hükümet küre-i arzın hakimiyeti için mürafaa ve muhakeme davasında bulunmaları içinde iki muazzam dinin musalaha ve sulh mahkemesine barışmak davası açılarak ve dinsizliğin dehşetli cereyanı da semavî dinler ile mücadele-i azimesi başladığı hengâmda nev-i beşerin sosyalist tabakası ile burjuvalar taifesinin mahkeme-i kübralarında açılan büyük davalarından çok mühim öyle bir dava açılmış ve öyle muazzam bir hakikat meydana çıkmış ki; o davanın tek bir adama isabet eden miktarı bu Cihan Harbinden daha büyüktür. İşte o dava da budur ki:

   Şu zamanda her mü’min için belki herkes için küre-i arz kadar bir baki tarla ve o tarla baştan başa bahçeler ve kasırlarla müzeyyen ebedi bir mülk almak ve o mülkü kazanmak ve kaybetmek davası açılmış. Demek her bir tek adamın başına öyle bir dava açılmış ki; eğer İngiliz, Alman kadar serveti ve kuvveti olsa ve aklı da varsa yalnız o davayı kazanmak için bütününü sarf edecek. Elbette bu davayı kazanmadan evvel başka şeylere ehemmiyet veren divanedir. Hatta o dava o derece tehlikeye düşmüş ki, –bir ehl-i keşfin müşahedesiyle– bir yerde ecel elinden terhis tezkeresi alan kırk adamdan bir adam kazanabilmiş, otuz dokuzu kaybetmiş. İşte bu ehemmiyetli azim davayı kazandıracak ve yirmi senedenberi tecrübelerle on’dan sekizine o davayı kazandıran bir dava vekili bulunsa elbette aklı başında her adam o davayı kazandıracak öyle bir dava vekili, vazifeye sevk edecek bir hizmete her hadisenin fevkinde ehemmiyet vermekle mükelleftir. İşte o dava vekili bu asırda birisi, belki birincisi Kur’an-ı Mucizü’l-Beyanın i’caz-ı manevîsinden süzülen ve çıkan ve tevellüd eden Risale-i Nur olduğuna binler onunla o davayı kazananlar şahiddir. 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat