Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

ve Ayetü’l-Kübra gibi çok risaleleri dahi her biri kendine mahsus kerametleri bulunduğunu çok emareler ve vakıalar bana kat’î bir kanaat vermiş. Hatta sekeratta bulunan talebelerine imanını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine, müteaddit vakıalar şüphe bırakmıyor. “Bir saat tefekkür, bir sene ibadet-i nafile hükmünde...” (1) Bir misali, Hizb-i Ekber’dir diye müşahede ettim ve kanaat getirdim.

   Sizlere Risaletü’n-Nur’un Hizb-i Ekber’ini ve Kur’an’ın Hizb-i Âzam’ını göndermek isterdim. Fakat Hizb-i Âzam çok uzun olduğundan daha yazdıramadım. Hizb-i Ekber ise, tercüme etmek istedim, şimdilik vazgeçtim. Sizin gibi kardeşlerin tercümeye muhtaç olmadığınızı düşünüp, yalnız Arabî suretini göndereceğim, inşaallah. Sizlere evvelce Ayetü’l-Kübranın Birinci Makamının hülâsası namıyla gönderdiğim parça, o Hizb’in esasıdır. İhtiyarsız, o esasa küçük fıkralar ve bazı kayıdlar ilâve edildiği vakit, birden başka bir şekil aldı; inkişaf ve inbisat ederek Ayetü’l-Kübranın misal-i musağğarı gibi şehadet-i tevhidiyesi parladı; manaları ziyalandı, ruhuma, kalbime, fikrime büyük bir inşirah vermeye başladı. Ben de en yorgunluk ve usanç zamanımda onu mütefekkirâne okudum, büyük zevk ve şevk hissettim. Bir suale cevap olarak yazdığım bir fıkrayı size de faidesi olur ihtimaliyle beyan ediyorum:

   Evliya divanlarını ve ulemanın kitablarını çok mütalâa eden bir kısım zatlar tarafından soruldu: “Risale-i Nur’un verdiği zevk ve şevk ve iman ve iz’an, onlardan çok kuvvetli olmasının sebebi nedir?”

   Elcevap: Eski mübarek zatların ekser divanları ve ulemanın bir kısım risaleleri imanın ve marifetin neticelerinden ve meyvelerinden ve feyizlerinden bahsederler. Onların zamanlarında imanın esasatına ve köklerine hücum yoktu ve erkân-ı iman sarsılmıyordu. Şimdi ise köklerine ve erkânına şiddetli ve cemaatli bir surette taarruz var. O divanlar ve risalelerin çoğu has mü’minlere ve fertlere hitap ederler; bu zamanın dehşetli taarruzunu def edemiyorlar.

   Risale-i Nur ise, Kur’an’ın bir manevî mucizesi olarak imanın esasatını kurtarıyor ve mevcut imandan istifade cihetine değil, belki çok deliller ve parlak bürhanlar ile imanın isbatına ve tahkikine ve muhafazasına ve şübehattan kurtarmasına hizmet ettiğinden, herkese bu zamanda ekmek gibi, ilâç gibi lüzumu var olduğunu dikkatle bakanlar hükmediyorlar.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat