Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

   Üstadımız rüyada görüyor ki: Ben (yani Feyzi) ile beraber gezmeye çıkıyoruz. Giderken birden Üstadımıza söylüyorum ki: “Burada ben, ayının tesbihini toplayacağım.” Üstadımız da bakıyor ki, beyaz ipler gibi dolaşmış bir şey görüyor. Bu acib güldürecek sözümden ve ayıya tesbih isnad etmek vaziyetimden çok şiddetli  gülerek uyanmış. Uyandıktan sonra da gülmüş. Akşama kadar hiç görülmemiş bir tarzda yirmi-otuz defa o hadise-i nevmiyeyi gülerek benimle mülâtefe etti. Münasebeti olmayan bazı şeylerle tabire çalıştıksa da münasebet tutmadı. Sonra aynı ikinci günün aynı saatinde, bana benzeyen bir dost (ki rüyada Üstadıma benim suretimde görünmüş) Üstadımızın yanına geldi, dedi ki: “Ayının yağını toplayanlardan alıp, müezzin ve tesbih yapan bir adam tavsiyesiyle mühim bir adama her sabah hastalık için yutmasını, nasıl görüyorsun?” Üstadımız da rüyada güldüğü gibi aynı öyle gülmüş, birden rüya hatırına gelip bu acib ve aynı aynına tabiri kemal-i taaccüb ve hayretle karşılayıp ona demiş: “Sakın istimâl etmesin!”

   Yirmi Sekizinci Mektubun Birinci Risalesinin Altıncı Nüktesinde rüya-yı sadıka, kader-i ilâhî her şeyi ihata ettiğine bir hüccet-i katıa hükmünde Üstadımızın binler tecrübe ile gördüğü gibi, aynen bu vakıa dahi bizlere şuhud derecesinde kat’î isbat etti ki; “Hadisat, vücuda gelmezden evvel mukadderdir, malumdur, muayyendir, kader-i ilâhînin mizanlarıyla geliyor.” diye bu rükn-ü imaniye bize gayet kat’î bir numune oldu.

   Hem rüyanın ikinci tabakasında Üstadımız diyor ki: “Ona ve Risale-i Nur heyetine bir ferman geliyor.” Birden geldi. O kudsî ferman, Kur’an çıktı. Bunun tabiri aynı günün aynı tecrübe saatinde Hizbü’l-Ekberi’l-Kur’anî, ümid edilmediği o vakitte Asiye Hanımın hanesine tezyin için gönderilen Hizbü’l-Ekber yüz senelik güzel bir kab içerisinde, o kabın üzerinde sırma ile padişahın mühim fermanlardaki turra-i şahane işlenmiş gördük. Üstadımız dedi ki: “Ferman geldi diye Kur’an çıktı, şimdi de Kur’an’ın Hizbü’l-Ekber’i geldi.” Üstünde ferman turrası bulunduğundan, Risaletü’n-Nur’un heyetine beşaretli ve medar-ı feyz ve terakki ve bir ferman-ı rabbanî hükmüne geçeceğini rahmet-i ilâhiyeden bekleriz. Hem bu tabirden az sonra sizlerin kıymettar hediyelerinizi aldık ki, rüyanın tam tabiri çıktı. Orada bulunan umum kardeşlerimize selâm, arz-ı hürmet eder, dualarınızı isteriz.

Risale-i Nur şakirdlerinden

Emin, Feyzi

۞۞۞

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat