( ا ) ile ( ى ) beraber yirmi, o seksen ile yüz edip evvelki yekûn ile bin yüz, ( ل ) otuz, iki ( ﻫ ) ile beraber kırkdır. يَا سَعِيدُ ’de olan yüz elli beş ile beraber bin iki yüz doksan beş eder. Eğer sakıt olan hemze-i vasl sayılmazsa bin ikiyüz doksan dört eder. Aynen evvelki fıkra ile tam tevafuk edip her birisi fitne-i ahirzamanın başlangıcı tarihine ki 1294’dür. Hem tenvinler ile beraber o fitnenin en karanlıklı zamanı olan 1344 tarihine ve fitnelerin içinde mahfuziyetle beraber pek çok çalkanan biçare Said’in hem tarih-i velâdetine hem işkenceli tarih-i esaretine tevafuk ediyor. Herhalde bu acip tevafuk, ittifakî ve tesadüfî bir tevafuk değildir. لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ
Sual: Sen bu zamanın hadisatına fitne-i ahirzaman diyorsun. Halbuki hadiste varid olmuş ki, “Ahirzamanda, Allah, Allah (c.c.) denilmeyecek; sonra kıyamet kopacak.” (1)
Elcevap: Evvela: Fitne-i ahirzamanın müddeti uzundur; biz bir faslındayız.
Saniyen: Yerde Allah, Allah (c.c.) denilmeyecekten murad; Allah’a iman kalkacak demek değildir, (Haşiye 1) belki Allah’ın namını değiştirecekler demektir. Nasıl ki yerde Allah, Allah (c.c.) denilmezse kıyamet-i kübra kopacak. Bir memlekette de Allah, Allah (c.c.) denilmezse bir nevi kıyamet kopmasına işarettir. (Haşiye 2)
تَوَسَّلْ بِنَا فِىى كُلِّ هَوْلٍ وَشِدَّةٍ * اَغِيثُكَ فِىى الْاَشْيَاءِ دَهْرًا بِهِمَّتىىِ
İlm-i cifirle manası: “Ya Said!.. Ahirzamanın fitnelerine yetişip düştüğün zaman, benim dua ve himmetimi kendine vesile ve şefaatçi yap. İnşaallah, senin her şeyinde ve her işinde uzun bir zamanda, yani tufuliyet