Kitaplar
Sikke-i Tasdîk-i Gaybî

diye sordum. Eyvah! Öyle bir cevap aldım ki; ruhum, kalbim ve fikrim titrediler ve ağladılar. Sorduğum adam dedi ki: “Yüzer sene envar-ı şeriatın mazharı olmuş olan o daire şimdi, büyük kızların lisesi ve mel’abegâhıdır.” İşte o vakit öyle bir hâlet-i ruhiyeye giriftar oldum ki, dünya başıma yıkılmış gibi oldu. Kuvvetim yok, kerametim yok, kemal-i meyusiyetle ah-vah diyerek dergâh-ı ilâhiyeye müteveccih oldum. Ve benim gibi kalbleri yanan çok zatların hararetli ahları, benim ahıma iltihak ettiler. Hatırıma gelmiyor ki, acaba Şeyh-i Geylânî’nin duasını ve himmetini, duamıza yardım için istedim mi, istemedim mi? Bilmiyorum. Fakat her halde o eskiden beri nurlar yeri olmuş bir yeri zulmetten kurtarmak için, bizim gibilerin ahlarını ateşlendiren onun duasıdır ve himmetidir. İşte o gece Meşihat kısmen yandı; herkes vâ esefa dedi. Ben ve benim gibi yananlar, elhamdülillah dedik. Zannederim ki, bu fakir millete ikiyüz milyon zarar veren adliye dairesindeki yangında böyle bir mana var. İnşaallah bu da bir ikaz ve intibahı verecektir. Ateş bazen sudan ziyade temizlik yapar.

   Hakikatlı bir lâtife: Sultan Süleyman-ı Kanunî, kesretli kırk çeşme sularını İstanbul’a getirdiği vakit, Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi ona demiş: “Hilâf-ı şeriat kanunları Avrupa’dan getirdiğin cihetle, İstanbul’a öyle bir bok sıçdın ki; o getirdiğin suların cümlesi üzerinden akıp geçse yüz senede temizleyemez.”

   Sual: Gavs-ı Âzam gibi büyük veliler, bazı evkatta, mazi ve müstakbeli hazır gibi müşahede ederler. Neden maziye ait cihette sarahat suretinde haber veriyorlar da, istikbalden hafi remizlerle, gizli işaretlerle bahsediyorlar?

   Elcevap لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ  ayetiyle,

... عَالِمُ الْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلٰى غَيْبِهِ اَحَدًا * اِلَّا مَنِ ارْتَضٰى مِنْ رَسُولٍ

ayeti ifade ettikleri kudsî yasağa karşı ubudiyetkârane bir hüsn-ü edeb takınmak için tasrihden işaret mesleğine girmiştir. Tâ ki işaretler ile, remz ile anlaşılsın ki, ihtiyarsız, niyetsiz bir surette talim-i ilâhî ile olmuştur. Çünkü istikbalî olan gaybiyat, niyet ve ihtiyar ile verilmediği gibi, niyet ile de müdahale etmek, o yasağa karşı adem-i itaati işmam ediyor.

۞۞۞

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315
Fihrist
Lügat