لِمُرِيدِى ، وَمُرِيدِى ، وَمُنْشِدًا ، وَقَادِيرِيِّ ، وَسَعيِداً lâfızlarıdır. Said’in dahi iki lakabı olan Nursî, el-Kürdî, iki ismi olan Molla Said, Bediüzzaman bu beş kelimede bulunur. Hazret-i Gavs’ın medar-ı teveccüh ve hitabı olan şu beş kelimesinde, aşikâr bir surette, mezkûr iki isim ve lâkap ilm-i cifir kaidesinde makam-ı ebced ile görünmesi şüphe bırakmıyor ki, Hazret-i Şeyh, kasidesinin ahirinde onunla konuşuyor, ona teselli verip teşci ediyor.
وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ sırrıyla muvaffakıyetine teminat veriyor.
لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ * وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِالصَّوَابِ
فَيَا مُنْشِدًا نَظْمِى fıkrasında نَظْمِى kelimesi, makam-ı ebcedîsi bin olup رِسَالَةِ النُّورِ iki farkla رَسَائِلِ كِتَابِ النُّورِ ’in iki medde sayılmazsa ve şeddeli ( ﻥ ) iki ( ﻥ ) ve okunmayan ( ﻝ ) sayılsa, makam-ı ebcedîsi yine bindir. Demek فَيَا مُنْشِدًا نَظْمِى فَقُلْهُ وَلاَ تَخَفْ fıkrasının meal-i gaybîsi şudur ki: يَا مُؤَلِّفَ رِسَالَةِ النُّورِ جَاهِدْ بِهَا فَقُلْ وَلَا تَخَفْ Yani: “Korkma, sözlerini söyle neşrine çalış.” وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ
Amma فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ fıkrasında şayan-ı hayret bir tevafuk var ki; ilm-i cifir kaidesiyle makam-ı ebcedîsi bin üç yüz otuz iki eder. Şu halde يَا مُنْشِدًا نَظْمِى فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ meal-i gaybîsi, “Yâ Risaletü’n-Nur ve Sözler sahibi! Bana bak. Gafil davranma! Bin üç yüz otuz ikide mücahedeye başla; Sözler’i korkma yaz, söyle!” Filhakika Said, Hürriyetten sonra az bir zamanda mücahedesinde tevakkuf etmiş ise, bin üç yüz otuz ikide İşaratü’l-İ’caz’ı telif ile beraber Eski Said’den sıyrılmak niyet edip, Yeni Said suretinde bütün kuvvetiyle mücahede-i maneviyeye başlayıp, iki-üç sene sonra da