olduğu gibi, zeminde ve semavatta hikmetle tasarrufatın muammasını açan yine Risale-i Nur olduğu sadık ve musaddaktır. Bu kuvvetli münasebet-i maneviyeyi teyid eden bir emaresi de şudur ki: اُولُوا الْعِلْمِ makam-ı cifrîsi 214 olup, Risale-i Nur’un bir ismi olan Bediüzzaman’ın (şeddeli ز , lâm-ı aslî sayılır) makamı olan 214’e tam tamına tevafuku ve müellifinin hakiki ve daimî ismi olan Molla Said’in makamı olan 215’e bir tek farkla tevafuku, elbette bu kelime-i kudsiyenin her asra baktığı gibi, bu asra da medar-ı nazar bir ferdi Resailü’n-Nur olduğuna bir emare olduğu gibi, وَاُولُوا الْعِلْمِ قَۤائِمًا بِالْقِسْطِ (okunmayan ikinci و ve hemze sayılmaz) makamı olan 601 adediyle, Risale-i Nur’un 599 makamına; ve Resailü’n-Nur makamına yalnız iki farkla, iki ismine tevafuku dahi bir emare olduğu ve
شَهِدَ االلّٰهُ اَنَّهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ وَالْمَلٰۤئِكَةُ وَاُولُوا الْعِلْمِ cümle-i tevhidiye-i kudsiyesinin makam-ı cifrîsi ve ebcedîsi olan 1360 adediyle, (Haşiye) tam tamına bu acip isyan, tuğyan, temerrüd asrının; ve garip, küfran ve galeyan ve ilhad zamanının bu senesine ve bulunduğumuz bu tarihe tevafuku ve tetabuku elbette kuvvetli bir emaredir ki, bu pek büyük ve geniş ve âmm olan tevhid ve şehadetin medar-ı nazar ehemmiyetli efradı ve mâsadakları her zamandan ziyade bu şehadete muhtaç, bu asrın bu vaktinde bulunacaktır. Ve şimdilik o şehadeti tesirli bir surette isbat eden Resailü’n-Nur o efraddan birisi ve hususî medar-ı nazar olduğuna pek çok emareler ve işaretler ve beşaretler vardır. وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ * اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِالصَّوَابِ
سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَۤا اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
Risale-i Nur şakirdlerinden
Hafız Ali