بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
Eski Said’in matbu Lemeat başındaki acib imzası; az tabir ile şimdiki halime ve yetmişinci sene-i ömrüme tam tevafuk gelmesi cihetiyle yazdım. Münasip görürseniz, hem Müdafaat’ın, hem Meyve’nin hem Küçük Mektubların ahirinde imza yerine yazarsınız:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
EDDAÎ
Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde Said’den altmış
dokuz emvat bâ-âsâm âlâma
Yetmişinci olmuştur o mezara, bir mezartaş; beraber ağlıyor
hüsran-ı İslâma
Ümidim var ki, istikbal semavatı, zemin-i Asya, bâhem olur
teslim yed-i beyza-i İslâma
Zira, yemin-i yümn-ü imandır; verir emn-i eman-ü emniyeti
enâma
Said
***