(Mahkeme-i Temyizin bozma kararı)
Türkiye Cumhuriyeti
Yargıtay Birinci Ceza Dairesi
Esas No: 1409
Karar No: 1120
Tebliğname: 8/71
Gereği düşünüldü, konuşuldu. Aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Suç işlemek kasdıyla teşkil eden cemiyetlerin Medeni Kanunda ve Cemiyetler Kanununda yazılı formaliteleri yerine getirmek suretiyle teşkil etmeyeceği ve ceza hukuku bakımından bu kabil cemiyetler birtakım kimselerin suç işlemek kasdıyla birleşmeleri halinde vücud bulacağı cihetle karar yerinde (Yani Afyon Mahkemesinin verdiği kararda) yazılı olan mucib sebepler varid değildir.
Din ilminde rüsuh ve vukufları olmayan bir kısım Nurcu veyahut Nur muhiblerinin kendi aralarındaki fikir birliği, nesilden nesile intikal eden ve dinen esas ve sahih akidelerinden olmayan Mehdi gibi akideleri, dinin esasatından ve sahih akidelerinden olduğuna kanaat getirmelerinden ve kendisine isnad olunan “keramet sahipliği”ni, bir taraftan mahviyet sıfat-ı memduhasına bürünerek kabul etmemek ve diğer taraftan da Nur Risalelerinin manevî kudretinin, “mülhid ve zındık” addettiği kimselerin dalâlet-i ruhiyelerinde tesirini gösterdiğini iddia eden sanık Said Nursî’yi keramet sahibi mukaddes bir şahıs olarak tanımalarından ibaret olmasına nazaran, savcının (Yani Afyon müdde-i umumîsinin) cemiyetin mevcudiyetine ait itirazları, yerinde görülmediğinden reddiyle; kararın beraat eden sanıklara ait kısmının onanmasına (yani tasdikine); diğer itirazlara (yani müdde-i umumînin aleyhimizdeki sair itirazlarına) gelince:
Sanık Said Nursî tarafından yazılıp müstensih ile Arap harfleri ve yeni harflerle teksir edilmiş olan kitapların ve Ahmed Feyzi Kul tarafından yazılıp teksir edildiği malum olmayan Maidetü’l-Kur’an ve Hazinetü’l-Bürhan isimli eserin ve Nur üstad ve şakirdleri tarafından birbirlerine yazılı, bazıları