Fakat sen, O Hazret-i Muhammed’e (a.s.m.) bak
O tabib-i mutlak, O hâkim-i arşa da bak
Öyle bir dinin bânisi
Akla hayret verir maanisi
İşte bu da hürmete lâyık yüksek bir kanaattir.
Bununla beraber müvekkilim Said’in otuz beş sene evvel matbuata intikal ve cumhurî devrimizde de intişar eden terkiplerden bir bend bugün kaleme alınmış farz ve arz olunsa, acaba dünya menfaati için tevehhüme, tedehhüşe, tahakküme tenezzül etmeyen herhangi bir idare ve kanun adamının teviline, takibine lüzum var mıdır? Bütün ahvalde medenî ve ilâhî kanaatler mahrem olduğuna göre:
Lâzım gelir ef’âliyle tebcil olmayı
Tayin-i kemalât ile takdis-i kemalât bahsinde
Ayırmak gerektir elbet kudemayı
Viktor Hügo’nun şöhreti dünyaları tutmuş
Ama yine takdir edemem öyle dehâyı
Hâmid gibi “makber” bırakan var mı cihanda
Tahrib eder insan, göze aldıkça hayâyı
Ol kimse ki, eyyamı geçer fısk u fücur ile
İrfanıyla memnun edemez halk, Hüdayı
Çok meyvesi yok serv-i sîmin, saye-i eşcar
Müsmir şecere şemm yapıyor âb u havayı