Kitaplar
Müdafaalar

zaviyelerin, medreselerin kapanmasını; medenî kanun ile kadınlara verilen müsavi hak ve salâhiyetlerin; Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti dairesinde yaşayan insanların içtimaî bünyelerini düzenleyen kanunların ve bu kanunla müsavi olarak yapılan inkılâbların aleyhinde olduğu..” iddia olunmakta ve suç sayılmaktadır.

   Keza bu yazılardaki “Süfyan” tabirinin ve “İslâm Deccalı”nın kim olduğu iddia makamınca düşünüldükten sonra, suçlulardan Mustafa Osman’ın yazdığı bir mektupta aynen, “İşte ordu, alâmet-i küfür olan şapkayı başından çıkarıp atmaya gayret etmeye başlayalı, silsile halinde fütuhatlar başladı. Ve bugün yüzer kuruşluk yeni paralarda, âdet-i menhus ve onlarca ehemmiyetli olan resim koymaya muvaffak olamamışlar. Süfyanın prensipleri de kendisi gibi ölüyor.” diye yazılan mektubuyla, Çalışlar köyü öğretmeni Mustafa Sungur tarafından yazılan başka bir mektup muhteviyatından istihraç ile “Süfyan ve Deccal tabirlerinin Atatürk’e karşı kullanıldığının ve Said-i Kürdî’nin şapka giymediği gibi propagandaya giriştiği ve mücahede etmekte olduğu..” cihetleri, bu suretle iddia ve suç sayılmaktadır.

   Bir defa, yukarıda arz edilen “Meseleler” halindeki yazıların bir kısmı otuz-kırk sene evvel yazılmış bulunmaktadır. Bu cihet, gerek Beşinci Şua namını taşıyan bu bahsin başlangıcında: “Ahirzamanda vukua gelecek hadisata işaret” diye yazılmış olmasıyla sabit olacağı gibi, Said Nursî’nin huzurunuzdaki şifahî müdafaasında da açıklanmış bulunmaktadır.

   Sonra, bu bahislerin, Türk inkılâblarının kasdolunduğu ve kötülemek maksadıyla yazıldığı hakkında da bir ifade mevcud olmadığı, iddia makamının esas hakkındaki son mütalâasında kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, bu yazılar; ancak dinî duygu ve düşünce ile ve “mevzu” olduğu iddia olunan bazı hadislerin kırk sene evvel, gelecek zaman hakkında “Allahu a’lem” tabirleriyle tefsiri yapılmasından ibarettir.

   Zira, gerek ehl-i vukuf raporlarında ve gerekse iddia ve kararnamelerde, “Bu hadislerin bir kısmı sahih hadis olmayıp mevzu hadis bulundukları” beyan ve işaret olunmak suretiyle, bu meselelerin hadis tefsirlerinden ibaret olduğu kabul edilmiş bulunmaktadır.

   Şu halde doğrudan doğruya iddia olunduğu gibi, bu “Meseleler” Türkiye Cumhuriyeti inkılâbları zamanında yazılmamış ve bu inkılâbları kötülemek 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452453454455456457458459460461462463464465466467468469470471472473474475476477478479480481482483484485486487488489490491492493494495496497498499500501502503504505506507508509510511512513514515516517518519520521522523524525526527528529530531532533534535536537538539540541542543544545546547548549550551552553554555556557558559560561562563564565566567568569570571
Fihrist
Lügat