Sayın Yargıtay hâkimleri!
Sizin yüksek huzurunuza arzedilen bu dava, doğrudan doğruya iman ve Kur’an davasıdır. Milyonlarla insanların ebedî saadet ve kurtuluşu davasıdır. Bu azim dava ile başta Resul-i Ekrem aleyhisselatü vesselâm, bütün enbiya aleyhimüsselâm ve bütün evliya ve hadsiz ehl-i hakikat ve imanla dâr-ı bekaya gitmiş bütün ecdadlarımız manen alâkadardırlar. O milyonlar ehl-i hakikatın selâm ve sevgilerini, dua ve şefaatlerini kazanmak fırsatı şimdi elinizdedir. Risale-i Nur denilen âlî hakikat önünüzdedir. Onun gayesi dünyevî ve fani ve süflî makamlar mıdır? Yoksa en büyük saadet ve âlî sevinç ve en yüce bahtiyarlık olan Allah’ın rızasını kazanmak mıdır! Ve onun bütün Sözleri, insanları ahlâksızlığa mı teşvik ediyor? Yoksa imanla onları mücehhez kılıp yüksek ahlâk ve fazilete mi kavuşturuyor!
Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan’ın i’caz-ı manevisinden fışkıran ve bir nur-u ilahî olan Risale-i Nur önünüzdedir. Madem imanı kazanmak ve iman ile bu dünyadan dâr-ı saadet-i bakiye gidebilmek insanların her meselesinden üstün en büyük davasıdır. Ve madem Risale-i Nur, Kur’an’ın feyziyle hakaik-i imaniyeyi ders verip, yüz binlerle onu okuyup yazanların kat’i şehadetiyle ve bir çok âyât-ı Kur’aniye ve ehadis-i Muhammediye (a.s.m.) kudsî beyanatı ve İmam-ı Ali (r.a.) ve Gavs-ı Geylanî (r.a.) misillü bir çok ehl-i velâyetin takdirkârane tavsiyeleriyle Risale-i Nur o davayı kat’i kazandırıyor. Elbette ve elbette sizler yüksek adalet ve hakikatperverliğinizle, her türlü fani endişelerin fevkinde yüksek hakperestliğinizle Risale-i Nur’un o hakkanî ve Kur’anî çehresini ve hakiki kıymetini takdir ile görüp anlayacaksınız. Ve Risale-i Nur’un talebelerinin de Cenab-ı Hakkın rızasından başka bir maksad peşinde koşmadıklarını göreceksiniz.
Sayın Yargıtay hâkimleri!
En yüksek ahlâk ve faziletiyle ve en yüce şefkat ve merhametiyle insanları koyu fikir karanlığından ve daimî haps-i ebedîden kurtarmağa çalışan ve en şiddetli sıkıntı ve işkencelere göğüs gererek Cenab-ı Hak tarafından tavzif edildiği hakaik-i Kur’aniyeyi neşretmek kudsî vazifesiyle zamanın en yüce mertebe-i kemaline erişen aziz ve âlî Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri