Kitaplar
Müdafaalar

mülâyim konuşan ve asla dini bir temayülden başka hiçbir şeye iltifat etmedikleri anlaşılan Bediüzzaman’ın ve talebeleri olan bu biçare vatan evlâtlarının daha çok mevkufiyetlerinin temadisinin zulüm olduğu kanaatine yüksek mahkemeniz de vasıl olmuştur.”

   “Huzurunuzda bulunan bu vatandaşlar hakikaten bîgünahtırlar. Bunlar, siyasetle ve fena maksatlarla alâkası bulunmayan Said Nursî’nin eserlerini okuyup yazmaktan ve yaymak suretiyle ehl-i imana hizmet etmekten başka hiçbir gaye takip etmemişlerdir. Bu hareketleri ise hiçbir şekilde suç teşkil edecek mahiyette değildir. Hatta bu vatandaşlar, ‘Türk milletinin kanun-u esasî ile dini, din-i İslâm olduğu halde bu güne kadar ihmal edilen din tedrisatının tekrar mekteplere konulmasına ve imam-hatip mekteplerinin açılmasına yegâne saik, bizim mesaimizin mahsulüdür’ deseler dahi, yine bir suç teşkil etmez. Masumiyetleri mahkeme-i celilenizce de tahakkuk ettiği kanaatinde olduğum bu vatandaşların hiçbir suçları olmamakla beraber, bu meselede eğer bir suç varsa; ‘O suç benimdir’ diyen bu eserlerin müellifi Said Nursî’ye aittir. Bu vatandaşların tahliyelerini istiyorum” diyerek sözünü bitirmiş...

   Fakat heyet-i hâkimenin siz sevgili Üstadımızı konuşturmak istememelerine rağmensiz sevgili Üstadımız ısrar ile söz almış ve “Avukat doğru söyledi” diye söze başlamıştınız. Yirmi iki seneden beri bilâfasıla gizli düşmanlarınız tarafından şahs-ı mübarekenize yapılan pek şiddetli işkenceleri, ihanetleri yâdettikten sonra:

    “Benim müdafaatım elinizdeki risalelerimdir. Talebelerim bilirler ki; benim gizli düşmanlarım beni idam etseler, sonra Risale-i Nur’la imanlarını kurtarsalar, ben onlara hakkımı helâl ediyorum. Eğer siz de benim o gizli düşmanlarımının şahsıma yaptıkları nâkabil-i tahammül işkenceleri bilseydiniz, siz de benim hâlime ağlayacaktınız. Hattâ burada sekiz aydan beri bana çektirdiğiniz azaplardan dolayı size de hakkımı helâl ediyorum.

   Bu masum vatan evlâtlarına tesmiye edilen ‘Nurcu’ ismi, kitaplarımı okuyup yazmalarından başka bir şey değildir. Halbuki; siz de şimdi bunlar gibi Nurcu oldunuz. Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Hindistan ve Mısır gibi âlem-i İslâmın mühim merkezlerinde âlimlerin takdirlerine 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452453454455456457458459460461462463464465466467468469470471472473474475476477478479480481482483484485486487488489490491492493494495496497498499500501502503504505506507508509510511512513514515516517518519520521522523524525526527528529530531532533534535536537538539540541542543544545546547548549550551552553554555556557558559560561562563564565566567568569570571
Fihrist
Lügat