Acaba yirmi sene devam eden tesirli alâkalarını bütün Anadolu anladığı halde, üç defa hapse beraber girmekle ve makam-ı iddia bizlere karşı emsalsiz en cüz’i şeyleri bildiği ve tedkik ettiği halde, o yirmi senelik Nur Kumandanı, Kur’an aşkıyla fevkalâde tesirli bir surette çalışan bir şakirdi; Zülfikar, Asâ-yı Musa gibi herkese menfaatli bu iki kitabı bazılara vermesi ile onu suçlandırmak ne kadar acib bir ittihamdır.
Said Nursî
***
(Refet Bey'in müdafaasıdır)
Ağır Ceza Mahkemesi Yüksek Katına
Afyon
Makam-ı iddianın şahsıma ait iddianamesinde medar-ı ittiham bir suç göremedim. İki adet Zülfikar Mecmuası'nın iki şahsa gönderilmesine vasıta olduğum ileri sürülerek, bunun bir suç olduğu iddia olunuyor.
Ankara ehl-i vukufunun takdirkârane raporuna istinaden, Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği beraat kararı ve bu kararın Mahkeme-i Temyizin tasdikine iktiran etmesi, Risale-i Nur Külliyatının herkes tarafından okunabilir, parlak ve emsalsiz bir tefsir olduğu kanaatini tebarüz ettirdiğinden, yirmi seneden beri mütalâasıyla azim istifadeler temin ettiğim bu hakaik-i imaniye mecmualarından her isteyen vatandaşa vermeyi bir vazife-i diniye ve imaniye bildiğimden, talip olan o iki şahsa da gönderildi.
Eğer bu hareketim kanunen bir suç teşkil ediyorsa, verilecek cezayı maaliftihar kabul edeceğimi, aksi takdirde beraat kararının verilerek adaletin izharını yüksek mahkemenizden isteyerek maruzatıma son veriyorum.
Afyon Cezaevinde mevkuf, Ispartalı
Refet Barutçu
***