I. MİLLET MECLİSİNDE NEŞREDİLEN BEYANNAME (1)
(Yirmi yedi sene evvel mebuslara hitaben yazılan bu
parça, hakiki ve İslâmiyet fedakârları olan mebuslara
medar-ı ibret ve bera-yı malûmat takdim edildi.)
يَا اَيُّهَا الْمَبْعُوثُونَ اِنَّكُمْ لَمَبْعُوثُونَ لِيَوْمٍ عَظٖيمٍ
Ey mücahidin-i İslâm! Ey ehl-i hâll ve’l-akd! (Haşiye) Bu fakirin bir meselede on sözünü, birkaç nasihatını dinlemenizi rica ediyorum.
Evvelâ: Şu muzafferiyetteki harikulâde nimet-i ilâhiye bir şükran ister ki, devam etsin, ziyade olsun. Yoksa, nimet şükrü görmezse gider. Madem ki, Kur’an’ı, Allah’ın tevfikiyle düşmanın hücumundan kurtardınız; Kur’an’ın en sarih ve en kat’î emri olan salât gibi feraizi imtisal etmeniz lâzımdır. Ta onun feyzi, böyle harika suretinde üstünüzde tevali ve devam etsin.
Saniyen: Âlem-i İslâm’ı mesrur ettiniz, muhabbet ve teveccühünü kazandınız. Lâkin o teveccüh ve muhabbetin idamesi, şeair-i İslâmiyeyi iltizam ile olur. Zira, Müslümanlar İslâmiyet hesabına sizi severler.
Salisen: Bu âlemde evliyaullah hükmünde olan gazi ve şühedalara kumandanlık ettiniz. Kur’an’ın evamir-i kat’iyesine imtisal etmekle, öteki âlemde de o nuranî güruha refik olmağa çalışmak, sizin gibi âlî himmetlilerin şe’nidir. Yoksa, burada kumandan iken orada bir neferden istimdad-ı nur etmeğe muztar kalacaksınız. Bu dünya-yı deniyye, şan ve şerefiyle öyle bir meta değil ki, sizin gibi insanları işba etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun.