Yirmi İkinci Sözün
İkinci Makamı
اَللهُ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ * لَهُ مَقَالِيدُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ
فَسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ عِنْدَنَا خَزَائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ اِلاَّ بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ
مَا مِنْ دَابَّةٍ اِلاَّ هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا اِنَّ رَبِّى عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Mukaddime
Erkân-ı imaniyenin kutb-u âzamı olan iman-ı billaha dair Katre Risalesinde, şu mevcudatın her birisi, elli beş lisanla Cenab-ı Hakkın vücub-u vücuduna ve vahdaniyetine delâlet ve şehadetlerini icmalen beyan etmişiz. Hem Nokta Risalesinde, Cenab-ı Hakkın delâil-i vücub ve vahdaniyetinden, her birisi bin bürhan kuvvetinde dört zikretmişiz. Hem on iki kadar Arabî risalelerimde, Cenab-ı Hakkın vücub-u vücudunu ve vahdaniyetini gösteren yüzler kat’î bürhanları zikrettiğimizden, şimdi onlara iktifaen derin tetkikata girişmeyeceğiz. Yalnız, şu Yirmi İkinci Sözde Risaletü’n-Nur’da icmalen yazdığım On İki Lem’ayı; iman-ı billah güneşinden göstermeye çalışacağız.