Ey ekmel-i ahirzaman,
Sensin mahbûb-u müsteân,
Fedâ sana bu cism ü cân;
Hak yolunda kurban gibi.
Said’i beklerdi yıllar,
Sensin gönülde muntazar,
Peygamberim vermiş haber,
Olma bize pinhân gibi.
Perdelenmişse zuhûrun,
Gizlenmez haşmetli nûrun,
Gölgesi olmaz ki nûrun;
Firdevs’deki cânân gibi.
Ey hatib-i devr-i zamân,
Sürur buldu kevn ü mekân;
Seni bekler gizli ayân,
Hep hastalar Lokmân gibi.
Nûr yolunun kurbânıyız,
Kehkeşânın sâmânıyız,
O âteşin dumânıyız;
Âteş yanan külhân gibi.
Rânâ rengin güle benzer,
Rûh üfürür, kokun eser,
Ufkumuzda oldun seher;
Tam ağaran bir tan gibi.