Otuz Birinci Sözden
Dördüncü Esas
Miracın Semeratı ve Faidesi Nedir?
Elcevap: Şu şecere-i tûbâ-i maneviye olan miracın beş yüzden fazla meyvelerinden, numune olarak yalnız beş tanesini zikredeceğiz.
Birinci Meyve: Erkân-ı imaniyenin hakaikini gözle görüp, melâikeyi, Cenneti, ahireti, hatta Zât-ı Zülcelâli göz ile müşahede etmek, kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir ki, şu kâinatı perişan ve fâni ve karmakarışık bir vaziyet-i mevhumeden çıkarıp, o nur ve o meyve ile, o kâinatı kudsî mektubat-ı samedaniye, güzel ayine-i cemal-i ehadiye vaziyeti olan hakikatini göstermiş, kâinatı ve bütün zîşuuru sevindirip mesrur etmiş. Hem o nur, ve o meyve ile, beşeri müşevveş, perişan, âciz, fakir, hâcâtı hadsiz, a’dâsı nihayetsiz ve fani, bekasız bir vaziyet-i dalâletkâraneden, o insanı o nur, o meyve-i kudsiye ile, ahsen-i takvimde bir mucize-i kudret-i samedaniyesi ve mektubat-ı samedaniyenin bir nüsha-i câmiası ve Sultan-ı Ezel ve Ebedin bir muhatabı, bir abd-i hassı, kemalâtının istihsancısı, halili ve cemalinin hayretkârı, habibi ve Cennet-i bakiyesine namzet bir misafir-i azizi suret-i hakikisinde göstermiş, insan olan bütün insanlara nihayetsiz bir sürur, hadsiz bir şevk vermiştir.