اَللّٰهُمَّ مَزِّقْهُ “Yâ Rab! Nasıl mektubumu paraladı; Sen de onu ve onun mülkünü parça parça et.” -1- İşte şu bedduanın tesiriyledir ki, o Kisra Perviz’in oğlu Şirviye, hançerle onu paraladı. -2- Sa’d ibn-i Ebi Vakkas da saltanatını parça parça etti. Sâsaniye * devletinin hiçbir yerde şevketi kalmadı. Fakat Kayser ve sair melikler, nâme-i Nebeviyeye hürmet ettikleri için mahvolmadılar.
İkincisi: Tevatüre yakın meşhurdur ve ayat-ı Kur’aniye işaret ediyor ki, bidayet-i İslâmda, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm Mescidü’l-Haramda namaz kılarken, rüesa-yı Kureyş toplandılar, ona karşı gayet bed bir muamele ettiler. O da, o vakit onlara beddua etti. İbn-i Mesud der ki: “Kasem ederim, o bed muameleyi yapan ve onun bedduasına mazhar olanların, Gazve-i Bedir’de birer birer lâşelerini gördüm.” -3-
Üçüncüsü: Mudariye denilen Arabın büyük bir kabilesi, Peygamber aleyhissalâtü vesselâmı tekzib ettikleri için, onlara kaht ile beddua etti. Yağmur kesildi, kaht ve galâ başgösterdi. Sonra Mudariye kavminden olan kabile-i Kureyş, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma iltimas ettiler. Dua etti, yağmur geldi, kahtlık kalktı. -4- Bu vakıa tevatür derecesinde meşhurdur.
Beşinci Misâl: Hususî adamlara bedduasının dehşetli kabulüdür. Bunun çok misâlleri var. Kat’î üç misâli, numune olarak beyan ederiz.
Birincisi: Utbe bin Ebi Leheb hakkında şöyle beddua etti: اَللّٰهُمَّ سَلِّطْ عَلَيْهِ كَلْبًا مِنْ كِلَابِكَ Yani, “Yâ Rab! Ona bir itini musallat et.” Sonra, Utbe sefere giderken, bir arslan gelip, kafile içinde onu arayıp bulmuş, parçalamış. -5- Şu vakıa meşhurdur; eimme-i hadis nakil ve tashih etmişler.