Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, taş ve ağaca rast geldiği vakit, ona secde ediyordular. Yani, inkıyad edip اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يَارَسُولَ اللهِ diyordular. -1- Câbir’in bir rivayetinde, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş: اِنّٖى لَاَعْرِفُ حَجَرًا كَانَ يُسَلِّمُ عَلَىَّ Bazıları demişler ki, “O Hacerü’l-Esvede işarettir.” Hazret-i Aişe’nin tarikinde demiş: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş: لَمَّا اسْتَقْبَلَنٖى جَبْرَائٖيلُ بِالرِّسَالَةِ جَعَلْتُ لَا اَمُرُّ بِحَجَرٍ وَلَا شَجَرٍ اِلَّا قَالَ اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ
Dördüncü Misâl: Nakl-i sahih ile Hazret-i Abbas’tan haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Abbas ve dört oğlunu (Abdullah, Ubeydullah, Fazl, Kusem) beraber, “mülâet” denilen bir perde altına alarak üzerlerine örttü. Dedi: يَا رَبِّ هٰذَا عَمّٖى وَصِنْوُ اَبٖى وَ هٰؤلَاءِ بَنُوهُ فَاسْتُرْهُمْ مِنَ النَّارِ كَسَتْرٖى اِيَّاهُمْ بِمُلَائَتٖى deyip dua etti. Birden, evin damı ve kapısı ve duvarları “Âmin, âmin” diyerek duaya iştirak ettiler. -2-
Beşinci Misâl: Başta Buharî, İbn-i Hibban, Ebu Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha, müttefikan Hazret-i Enes’ten, Ebu Hureyre’den,