Hem, nakl-i sahih ile “Beytü’l-Makdis’in fethinde büyük bir tâun çıkacak” -1- ferman etmişti. Hazret-i Ömer zamanında Beytü’l-Makdis feth olundu. Ve öyle bir tâun çıktı ki, üç günde yetmiş bin vefiyat oldu. -2-
Hem, nakl-i sahih ile o zamanda vücudu olmayan Basra ve Bağdad’ın vücuda geleceklerini ve Bağdad’a dünya hazinelerinin gireceğini -3- ve Türkler ve Bahr-i Hazar etrafındaki milletler ile Araplar muharebe edeceklerini -4- ve sonra onlar çoklukla İslâmiyete girecek, Araplara Araplar içinde hâkim olacaklarını haber vermiş. Demiş ki: يُوشِكُ اَنْ يَكْثُرَ فٖيكُمُ الْعَجَمُ يَاْكُلُونَ فَيْئَكُمْ وَيَضْرِبُونَ رِقَابَكُمْ
Hem ferman etmiş ki: هَلَاكُ اُمَّتٖى عَلٰى يَدِ اُغَيْلِمَةٍ مِنْ قُرَيْشٍ diye, Emeviyenin Yezid ve Velid gibi şerir reislerinin fesadını haber vermiş.
Hem Yemâme gibi bir kısım yerlerde irtidat vuku bulacağını haber vermiş. -5-
Hem Gazve-i Meşhure-i Hendek’te ferman etmiş ki: اِنَّ قُرَيْشًا وَالْاَحْزَابَ لَا يَغْزُونٖى اَبَدًا وَاَنَا اَغْزُوهُمْ diye, “Bundan sonra onlar bana değil, belki ben onlara hücum edeceğim.” Haber vermiş, haber verdiği gibi çıkmış.
Hem, nakl-i sahih ile vefatından bir iki ay evvel ferman etmiş ki: اِنَّ عَبْدًا خُيِّرَ فَاخْتَارَ مَا عِنْدَ اللّٰهِ
diye vefatını haber vermiş.