( م ) altı, ( و ) yedi, ( ن ) dokuz, ( س ) on,( ا ) onbir, ( ل ) Sure-i İhlâs’ın lam’ı gibi on iki olması, muntazam bir letafeti gösteriyor. Kur’an’ın şu en ahir suresinin hurufatı yüz dört olmakla, suhuf ve kütüb-ü enbiyanın yüz dört adedine tevafuku, Kur’an-ı Hakîm, suhuf ve kütüb-ü enbiyanın esaslarına câmi olduğuna, en ahirki surenin hurufatıyla gizli bir ima ettiğini gösteriyor.
Fatiha-i Şerife: Hurufatının ebcedî hesabı olan 10212 adedi, mecmu-u Kur’an’da ( ب ) ’nın on bin ve hem ( ت ) ’nın on bin aded-i tekrarlarına tevafuku... Hem Fatiha’nın on bin adedi yedi adet ayetine darb edilmesiyle, mecmu-u kelimat-ı Kur’aniye adedi olan (70.000)’e muvafık gelmesiyle, ehl-i hakikat indinde muhakkak ve hadisçe musaddak olan “Fatiha, Kur’an kadardır, ona müsavidir. Kur’an Fatiha’da münderiçtir. وَالسَّبْعُ الْمَثاَنىِ وَالْقُرأنُ الْمُعَظَّمُ Fatiha’dır” diye olan meşhur hükmün isbatını ima edip; ihtar eder.
Suver-i Kur’aniye’nin başlarında olan mukattaat-ı huruf gayet manidar ve esrarlı bir şifre-i ilahiye olduğu gibi, Fatiha hurufu, belki Kur’an’ın umum hurufatı kudsî ve ayrı ayrı mütenevvi binler ilahi şifreler olduğunu, Rumuzat-ı Semaniye ile dikkat edilse, hissedebilir. Ve bilhassa, Fatiha-i Şerife’nin hurufu daha zahir ve nuranî bir şifre-i ilahiye olduğunu ehl-i keşf görmüşler ve emareleri de vardır.
Ezcümle: Besmele ile Fatiha’da hemze on sekiz, besmelenin makam-ı ebcedîsine inzimam ile on sekiz bin âlemin adedine tevafuk sırrıyla her bir elifi bir alemin anahtarına imadan hâli olamadığı gibi, hemze ile sakin elif otuz olarak otuz cüz-ü Kur’an, içinde münderic olduğu..