وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ بِاسْمِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَاصِلِ ضَرْبِ عَاشِرَاتِ دَقَۤائِقِ لَيْلَةِ الْقَدْرِ فِى حُرُوفِ الْقُرْاٰنِ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Bütün ruh u canımla mübarek Ramazanınızı tebrik ederim. Ve o mübarek şehr’de ettiğiniz duaların, Cenâb-ı Hak yanında makbul olmasını Erhamürrahimînden niyaz ederim.
Saniyen: Bu seneki Ramazan-ı fierif hem âlem-i İslâm için, hem Risale-i Nur şakirdleri için gayet ehemmiyetli ve pek çok kıymetlidir. Risale-i Nur şakirdlerinin iştirak-i a’mâl-i uhreviye düstur-u esasiyeleri sırrınca, her birisinin kazandığı miktar, her bir kardeşlerine aynı miktar defter-i a’mâline geçmesi, o düsturun ve rahmet-i ilâhiyenin muktezası olmak haysiyetiyle, Risale-i Nur dairesine sıdk ve ihlâsla girenlerin kazançları pek azîm ve küllîdir. Her biri, binler hisse alır. İnşaallah, emval-i dünyeviyenin iştiraki gibi inkısam ve tecezzi etmeden, her birisine, aynı amel defterine geçmesi, bir adamın getirdiği bir lamba, binler ayinelerin her birisine aynı lâmba inkısam etmeden girmesi gibidir. Demek, Risale-i Nur’un sadık şakirdlerinden birisi Leyle-i Kadrin hakikatini ve Ramazanın yüksek mertebesini kazansa, umum hakiki sadık şakirdler sahip ve hissedar olmak, vüs’at-i rahmet-i ilâhiyeden çok kuvvetli ümidvarız.
Salisen: Fedakâr ve sebatkâr kardeşimiz Halil İbrahim’in, haddimden bin derece ziyade hüsn-ü zannıyla istimal ettiği tabirat, mektubunda gösterdiği samimiyet, şiddet-i merbutiyeti ve sarsılmaz alâkasını gösteriyor. Onun üstadına karşı tabiratını Risale-i Nur hakkında muvafık bulduğumuzdan “üstad” kelimesini kaldırdık. Onun yerine “Risale-i Nur”u bıraktık. Risale-i Nur’u onun merhabalarına muhatab ettik. Öylece Lahika Fıkraları içine girdi. Benim tarafımdan ona yazınız. fiimdiye kadar onu Risale-i Nur’un