Risale-i Nur’un faal bir şakirdi olan Ahmed Nazif Çelebi’nin bir istihracı ve bir fıkrasıdır. Bunu hem Birinci Şuaın Otuz İkinci ayeti olarak hem Yirmi Yedinci Mektubun fıkralarında kaydetmek münasib görüldü. O kendisi diyor:
Gelen ayetleri hafızdan dinledim. Sûre-i Ahzab’dan:
يَۤا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا اللّٰهَ ذِكْرًا كَثِيرًا وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَصِيلاً * هُوَ الَّذِى يُصَلِّى عَلَيْكُمْ وَمَلٰۤئِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُ سَلاَمٌ وَاَعَدَّ لَهُمْ اَجْرًا كَرِيمًا * يَۤا اَيُّهَا النَّبِىُّ اِنَّا اَرْسَلْناَكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا * وَدَاعِيًا اِلَى اللّٰهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا * وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُمْ مِنَ اللّٰهِ فَضْلاً كَبِيرًا
Bu ayetlerde Risale-i Nur’a ima ve remz ve belki işaret var, diye hissettim. Evet madem bu ayet gibi vazife-i risalet ve davete bakan ayetler her asra bakıyorlar ve her asırda efradları ve mâsadakları var. Ve madem, bu ayetlerde Resul-ü Ekrem’e (a.s.m.) verilen sıfatlar ve ünvanlar her zamanda cereyan ve her asırda hükmetmek haysiyetiyle ve ünvanların altında mana-yı remziyle Risale-i Nur gibi o vazifeyi yerine getiren eserler ve zatlar bu gibi ayatın daire-i şümullerine girmeleri, Kur’an’daki i’caz-ı manevînin şe’nidir belki muktezasıdır ve lâzımıdır. Madem Risale-i Nur bu acib asırda müstesna bir surette bu ayetin işaret ettiği vazifeyi yapıyor ve manasının daire-i külliyesinde bir ferdidir. Elbette müteaddid emareler ve gizli