Kitaplar
Kastamonu Lahikası

bir Isparta nam ve ünvanını kazandırmağa muvaffak olduğumuzdan dolayı Kur’an ve Risale-i Nur namına iftihar eder ve Cenab-ı Hakka zerrat adedince hamd ve senalar ederiz.

   Kardeşlerim, Risale-i Nur’un bizlere tevdi ettiği vazifenin pek büyük ve kudsi olmakla beraber Kur’an-ı Hakîm’in emrettiği hakaik-i diniye ve imaniyenin şu devr-i dalâlet ve enaniyetinde ne kadar lüzumlu olduğunu ve halkımızın ne kadar fazla ihtiyacı bulunduğunu, Risale-i Nur eczalarının bir an evvel teksir ile beraber dalâlete yüz tutan bir zamanda din ve imanı kurtarmağa çalışmaklığın ne derece azim ve kıymetli bir hizmet-i kudsiye olduğu böyle bir kudsi hizmetin ebedi hayatımıza ne derece azim ve kıymetli kazançlar temin edeceğini az bir teemmülle her bir talebe arkadaşlarımızın böyle bir fırsatı ve bilhassa nimeti biz günahkâr, âciz ve fakir kullarına ihsan eden Cenab-ı Hakka niyaz ve hamd ederek elden kaçırmamak için geceli gündüzlü çalışmamız icab etmektedir. Muhitimizde adedi pek mahdud olan Risale-i Nur eczalarının her arkadaşta tekemmül ettirilmesi suretiyle teksirine şiddetle muhtacız. Böyle uzun kış gecelerinde kıymetli vaktimizi boş geçirmek bizim gibi fakir ve âcizler için en büyük zarar ve zayiattandır.

   Ey kardeşlerim, Kur’an-ı Mu’cizü’l Beyanın asrımıza bakan bütün ayat ve beyyinatlarından herkesin anlayabileceği bugünkü lisanla açık ve noksansız olarak tefsir edilmiş. Yani, su gibi eritilmiş bir şekilde yalnız içmesi kalmış havz-ı kevserden ve âb-ı hayattan başka hiçbir kitaba ve rehbere ve hocaya ihtiyaç bırakmayan Risale-i Nur’un nurlarından feyz almak ve istidada göre kanmak ve diğer din kardeşlerimizin mütalâalarına arz etmek suretiyle 1 ilâ 33’üncü Söze kadar olan cüzlerden istifade ettirmek de birer vazife-i hizmetimizdendir. Bazı arkadaşların eski zaman kitablarına ve hatta gazete ve siyaset âlemleriyle alâkadar bulundukları Üstadımıza aksetmiş olduğundan, hiçbir şeye muhtaç bırakmayan Risale-i Nur, hariçte boş vaktinizi lüzumsuz başka şeylerle zayi etmenin zararlı olduğunu bilelim. Ve dört el ile mürşidimiz, rehberimiz ve hatta hâdimiz bulunan Risale-i Nur’a sarılalım. Ve ona hizmet edip mükafatını da ondan isteyelim. Hem Risale-i Nur kazancı manevidir, maddiyattan kaçar. fiunu bilmiş olunuz ki, Risale-i Nur hiçbir maddi menfaatı kabul edemez ve kendisini de böyle muvakkat bir menfaata alet edemez. Çok yerlerde görüldüğü gibi maddi menfaata hasr eden bazı arkadaşlar şefkat tokatları yemişler ve bazıları ebedî zararlara maruz kalmışlardır. İşte bizler bu ağır manevî tokatları göz önünde tutarak

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360
Fihrist
Lügat