“Sûre-i Ve’l-Asr’ın Dağ Meyvesi” Namındaki
Nüktesine Bir Haşiyedir
اَلصَّالِحَاتِ ’daki ت , ahirdeki ت ’lar ekseriyetçe vakfa rastgelmesiyle, cifirce ﻫ sayılabilir. Bu noktada – اِلاَّ
beraberdir– 1358 bu zamanımızı gösterir. Ve telâffuzca ﻫ okunmadığından ت kalabilir. Bu noktadan şeddeler sayılmazsa ve اِلاَّ beraber değil, iki yüz küsur sene zamana kadar iman ve amel-i salihle beraber bir taife-i azime, hasaret-i azimeye karşı mücahedeye devam edeceğine işaret edip, Fatiha’nın ahirinde صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ 1547 veya 1577 gösterdiği zamana; hem لاَ تَزَالُ طَۤائِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ حَتّٰى يَاْتِىَ اللّٰهُ بِاَمْرِهِ birinci cümle, 1500 makamıyla ahirzamanda bir taife-i mücahidînin son zamanlarına; ve ikinci cümle, 1506 makamıyla, galibane mücahedenin tarihine; ve üçüncü cümle, 1545 makamıyla, pek az bir farkla hem Fatiha’nın, hem Ve’l-Asri Sûresinin iki cümlesinin gaybî işaretlerine işaret edip, tevafuk eder. Demek, bu hadis-i şerifin üç cümlesinden her birisi, 1500 tarihine ve mücahedenin ne kadar devam edeceğine dair işaretlerine, aynen bu اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ —şedde sayılmazsa— 1561 makamıyla, hem وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ —şedde sayılır fakat بِالصَّبْرِ lâmdır— 1560 makamıyla iştirak edip, o taife-i azimenin mücahedatları ne