Kitaplar
Kastamonu Lahikası

hadisin bu zaman aynen bir manasını gösteriyor. Eğer o galip hükûmet netice-i harbi kazansa, bu işarî mana dahi bir mana-yı sarih derecesine çıkar. Eğer tam kazanmasa da, yine muvafık bir mana-yı işarîdir.

   Birinci cihet: Din-i İsevînin hakikisini esas tutan İsevî ruhanîlerin cemaati ve onlara karşı dinsizliği tervice başlayan cemaat tecessüm etseler, bir minare yüksekliğinde bir insanın yanında bir çocuk kadar da olamaz.

   İkinci cihet: Resmî ilânıyla, “Allah’a istinad edip dinsizliği kaldıracağım, İslâmiyeti ve İslâmları himaye edeceğim” diyen bir hükûmet yüz milyon küsur iken, dört yüz milyona yakın nüfusa hükmeden bir diğer devlete ve dört yüz milyon nüfusa yakın ve onun müttefiki olan Çin’e ve Amerika’ya ve onlar ise zahîr ve müttefik oldukları olan bolşeviklere galibane, öldürücü darbe vuran o hükûmetteki muharip cemaatin şahs-ı manevisiyle, muharebe ettiği dinsizlerin ve taraftarlarının şahs-ı manevîleri tecessüm etse, yine minare boyunda bir insana nisbeten küçük bir insanın nisbeti gibi olur.

   Bir rivayette, “Deccal dünyayı zapteder” (1)  manası, “ekseriyet-i mutlaka ona taraftar olur” demektir ve şimdi de öyle oldu.

   Üçüncü cihet: Küre-i arzın dört kıt’aları içinde (Haşiye) en küçüğü olan Avrupa’nın ve bu kıt’anın da dörtte biri olmayan bir hükûmetin memleketi, ekser Asya, Afrika, Amerika, Avusturalya’ya karşı galibâne harp ederek, Hazret-i İsa’nın vekâletini dava eden bir devletle beraber dine istinad edip çok müstebidane olan dinsizlik cereyanlarına karşı semavî paraşütlerle muharebe ve mücadele eden o hükûmet ile, ötekilerin şahs-ı manevîleri insan suretine girse, ceridelerin eskiden beri yaptıkları gibi, devletlerin kuvvetlerini ve hükûmetlerin derecelerini göstermek nev’inden o manevî şahıslar dahi rû-yi zemin ceridesinde, bu asır sahifesinde birer insan suretinde tersim ve tasvirleri gibi temessül etseler, aynen ve tam tamına hadis-i şerifin mucizane ihbar-ı gaybî nevinden beyan ettiği hadise-i ahirzamanın müteaddit manalarından tam bir manası çıkıyor.

   Hatta, şahs-ı İsa’nın (a.s.) semavattan nüzulü işaretiyle bir mana-yı işarîsi olarak Hz. İsa’yı (a.s.) temsil ederek ve namına hareket eden bir taife dahi, şimdiye kadar işitilmemiş ve görülmemiş bir tarzda tayyarelerle, paraşütlerle semadan bir belâ-yı semavî gibi nüzûl ettiriyor, düşmanların arkasına indiriyor. Hazret-i İsa’nın nüzulünün maddeten bir misalini gösteriyor.

   Evet, o hadis-i şerifin ifadesiyle Hazret-i İsa’nın semavî nüzûlü kat’î olmakla beraber; mana-yı işarîsiyle başka hakikatleri ifade ettiği gibi, bu hakikate de mucizane işaret ediyor.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360
Fihrist
Lügat