وَ اِنْ مِنْ شَئٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَٓائِقِ شَهْرِ رَمَضَانَ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Bu mübarek Ramazan-ı Şerifteki dualar, ihlâs bulunmak şartıyla, inşaallah makbuldür. Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risale-i Nur şakirdlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazı taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzur-u tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz, her şeyi Cenâb-ı Hakka havale edip öyle taarruzlara ehemmiyet vermeyin. Âtıf’a da yazınız, merak etmesin ve müteessir olmasın. O da bir kaza-i ilâhîdir. İnşaallah, Sava, Hafız Mehmed’in hadisesi gibi, Risale-i Nur’un lehine dönecektir. (Haşiye)
Hem Âtıf’ın parlak hizmeti tevakkufa uğraması (Haşiye) ve gerilemesi ve merhum Mehmed Zühtü Bedevî’nin, yüksek ve geniş hizmetinin perdelenmesini düşünmesi beni ziyade mahzun ettiği hengâmda, elime bir mektup