وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَۤائِقِ شَهْرِ شَعْبَانَ وَرَمَضَانَ
Aziz, sıddık, mübarek, metin kardeşlerim,
Sizin Leyle-i Beratınızı ve gelen Leyali-i Ramazan-ı mübarekenizi tebrik ederiz. Cenab-ı Hakka yüz binler şükür olsun ki, Risale-i Nur kendi kendine tevessü ediyor. Her tarafta fütuhatı var. Ehl-i dalâletin hileleri onu durdurmuyor; bilâkis çok dinsizler teslim-i silâh ediyorlar. Hafız Ali’nin dediği gibi, korkuları pek ziyadedir. Şimdi, dinsizlik taassubuyla değil, korku cihetiyle ilişiyorlar. O korku, Risale-i Nur lehine dönecek inşaallah.
Nur fabrikasının sahibi, bu defaki mektubundaki harika ve yüksek duası, onun fevkalâde ihlâs ve sadakatinin bir tereşşuhatı nazarıyla baktığımızdan, bin derece haddimden ziyade hüsn-ü zannını Risale-i Nur hesabına kabul edip, duasına âmin deriz. O Nur fabrikasının mektubu Hasan Âtıf’ın mektubuyla Leyle-i Berat akşamında elimize geçti. O gecemize, bereketli ve mübarek bir tebrik nevinde telâkki eyledik.
Hasan Âtıf’ın uzun mektublarına uzun bir mektubla cevab vermek onun hakkıdır. Fakat onun tam kanaat getirdiği terk-i şahsiyet ve teveccüh eylediği şahsiyet-i maneviye-i Nuriye, hususi mektuba ihtiyaç göstermiyor. Hâlis, muhlis Âtıf’ın uzun mektublarında üç ehemmiyetli cihet gördük.
Birincisi: Bu âciz kardeşiniz; nasıl ki, esrar-ı gaybiye-i Kur’aniyeye tevafuk anahtarıyla bir zaman müteveccih oldum. Kaç defa kapı açıldı. Fakat onda istihdam edilmedim, kapandı. Çünkü; hakaik-ı imaniyeye hizmet ciheti yüz defa ihtiyaç noktasında müreccih olduğundan o meraklı, zevkli olan tevafukat-ı gaybiye o vazife-i hakikiye mâni olmasından o yolu bıraktık. Aynen öyle de; Hasan Âtıf’ın gayet safi kalbi ve gayet ince hissiyatı ve gayet halis sadakatı onu Risale-i Nur’un hazinesine garib bir tevafuk anahtarıyla girmeğe çalışıyor. Gayet zevkli bir hakikatı hissediyor. Fakat hissiyatını kuvvetli şeylerle bağlayıp ifade edemiyor. Halbuki onun fevkalâde herkesin nazar-ı istihsanını kendine celb eden kalemi ve sadakat ve ihlâsı da en ehemmiyetli vazife olan Risale-i Nur’un neşrindeki hizmetine bir derece