bir tarzda fütuhat yapıyorlar. Yalnız cüz’î bir kaç parçayı tashih ederken zahmet çektim. Fakat o zahmet, bana tatlı geliyordu. Hem aynı rahmet oldu. Beni de o masum ve mübareklerin kafilesine dahil ederek, benim hattıma benzedikleri için, kendim o parçaları yazmışım gibi tam sahip oldum. Eğer ben yazsaydım, aynen onlar gibi olurdu.
Umum kardeşlerime birer birer selâm edip, selâmet duasını ediyoruz.
Kardeşiniz
Said Nursî
Otuz altı yapraktan ibaret ve İmam-ı Ali’nin fevkalâde takdirine mazhar olan Otuz İkinci Sözün kendi kendine tekellüfsüz gelen 5715 tevafuku Risale-i Nur’un bu havalideki gayet mühim bir talebesi olan Ahmed Nazif’in nüshasından çıkmıştır. Demek o Risalenin hatt-ı hakikisine rast gelmiş ki, bu harika kerameti göstermişler. Hem aynı zat, iki Husrev’i Risale-i Nur dairesine ve Bekir’i sıddıkiye kerametini gösterip imana getiren (tılsım-ı kâinatın üçten birisini halleden) on beş yapraktan ibaret Otuzuncu Söz yine kahraman Nazif’in kalemi hatt-ı hakikisine rast gelip kendi kendine 1835 tevafukunu, işte gözümüzle bu keramet-i tevafukiye-i Nuriyeyi görüyoruz. (Haşiye)
Evet Evet Evet Evet Evet Evet
Mehmed Feyzi Emin Halil Hilmi Abdurrahman Said
Salahaddin
***
وَ اِنْ مِنْ شَئٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَسَنَاتِ طَلَبَةِ رَسَٓائِلِ النُّورِ
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Kırk günden beri bura postası yol kapalı olduğundan gelmiyordu. Yalnız dünkü gün; Muharrem yirmi dokuzunda Sabri’nin bir tek mektubunu alabildim. Çok merakta idim. Elhamdulillah, sizde mucib-i endişe bir hâl yoktur,