بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا اٰمٖين
Aziz, sıddık, muhlis kardeşim ve iman hizmetinde sebatkâr, metin arkadaşım!
Evvelâ: Kat’iyen bil, sen eski mevkiini Nur dairesinde, tam muhafaza ediyorsun. Ve senin ile muhabere hiç kesilmemiş. Ben kardeşlere yazdığım mektubumda “Aziz, sıddık!” dediğim vakit daima saff-ı evvelde Hulûsi de muhataptır. Senin bu ağır şerait altındaki nurlu hizmetlerine, bin barekâllah deriz. Ve bu biçare hasta kardeşine, ettiğin çok yüksek duana binler âmin deyip, Allah senden razı olsun. Sizi tebrik ederiz.
Saniyen: Lillâhilhamd Nurların her tarafta fütuhatları var. En ehemmiyetli yerlere sizin gibi kahramanlar gönderiliyor. O havalide ve Kars’da Nurlarla alâkadar kardeşlere, hususan biraderzadem Nihad’a çok selâm ve selâmetlerine dua edip dualarını isteriz.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz ve
seni unutmayan
Said Nursî
Buradaki Nurcular size, arz-ı hürmetle çok selâm ediyorlar. Aziz kardeşim! Beni merak etme. Cenab-ı Hakkın inayeti devam ediyor. Hem de dünya madem geçer, meraka değmiyor. Sen her günde belki yirmi defa duada tahattur edilirsin.
S.A.