hareketlerimle huzur-u sâmilerine lütfen kabulümde, yüksek ruhunuzdan yağan samimi şefkat, hakiki refet, halimane iltifat, kerimane hüsn-ü kabulünüz beni birtakım ümidlere, ihtiyarsız muhabbetlere sevk ve büyük sürurlara gark etti. Ancak Allah’ın en âciz, en aşağı, en günahkâr, en zalim bir mahlukunu arkadaşlığına kabul ve tahammül eden, bir şahsiyet-i alelâde olamayıp, kuvvetli, piştibane, fütur götürmez bir mesnede malik olmak lâzım geldiğini teyakkun edebildim.
وَابْتَغُوا اِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ وَجَاهِدُوا فِى سَبِيلِهِ
*
وَحَسُنَ اُولٰۤئِكَ رَفِيقًا
Riyakârlık olmasın, selim fikrinizden, ciddi tavrınızdan, Kur’an’a ittiba ve temessük yolundaki doğru irşadınızdan, hakiki sözlerinizden, samimi telkininizden, umumî hayırhah hissiyatınızdan kalbime, mecruh ruhuma uzanan tiğ-i şifa, neşter-i ümidin tesiriyle dilşad ve mutmain oldum. Türlü türlü evhamın açtıkları menfezlerden, rahnedar kalan ruhuma tamam ve muvafık buldum. Zira,
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمِيعًا
*
وَاتَّبَعُوا النُّورَ الَّذِۤي اُنْزِلَ مَعَهُ
*
وَالَّذِينَ يُمَسِّكُونَ بِالْكِتَابِ
*
وَمَنْ يَعْتَصِمْ بِاللّٰهِ فَقَدْ هُدِي اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
*
فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى
*
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَاهُوَ شِفَۤاءٌ وَرَحْمَةٌ
*
هٰذَا بَياَنٌ لِلنَّاسِ وَهُدًي وَمَوْعِظَةٌ لِلْمُتَّقٖينَ
*
تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ
*
جَٓاءَكُمْ مِنَ اللّٰهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُبِينٌ
*
وَاَنَّ هٰذَا صِرَاطٖي مُسْتَقٖيماً
*
مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ
vesaire gibi hakikatler dimağıma yerleşti.