Kitaplar
Barla Lahikası

evham içinde boğuluyorduk. Risaleleri okudukça, şeytan-ı lâin ve nefsin hilelerini ve evhamlarını Cehennemin dibine atıyordu. Risaleleri okurken, çok arkadaşlar çok hayrette kalırlardı.

   “Bu koca Bedi’, bu lü’lü-misal bu sözleri, bu kelimeleri nereden buluyor?” diye birbirimize çok defa diyorduk. Lisanına baksan, bir şey istifade edilmez gibi görünüyor. Halbuki, söyledikleri hep hikmettir. Nazarımıza dehşet veriyor, nur serpiyor (Haşiye) diye, tekrar tekrar iştiyakla okuyorduk. Bunun üzerine, “Risaletü’n-Nur ve Mektubatü’n-Nur, okuyanlara bir iksir-i âzamdır.” diye hükmettik.

   Muhterem Üstadım, maddî ve manevî yaraları bulunan bu yüzer arkadaşlarımın yaralarını, risaleler tedavi ediyor. Hattâ, bazen bizden uzak olanlar evhama boğulur, gelirler; âciz talebeniz bir risale okursam evhamını kaldırır giderlerdi. Cenab-ı Hak, Feyyaz-ı Mutlak ve Hallâk-ı Azîmüşşan mevcudat ve camidat ve zerreler adedince sizden razı olsun, âmin...

   Yarın mahşerde, herkesten evvel Resul-i Ekrem ve Nebiyy-i muhterem efendimiz Hazretlerinin şefaatine mazhar ol, inşaallah.. âmin. Bu gençlerin her gün, her saat duasını alıyorsunuz ve her bir risaleyi okurken, en aşağı sekiz-on kadar arkadaş bulunuyor. Halbuki bu fitne-i ahirzamanda, bu gençlerin bir araya gelip hak söz dinlemeleri pek mühimdir ve medar-ı şükrandır.

   Bu âciz talebeniz Arabî görmemiş ve medrese hiç görmemiş. Eskiden yazılmış Türkçe kitabları okurdum, maddî ve manevî yaralarımı tedavi edecek ilâç bulamazdım. Ruhum ve kalbim çok çırpınıyordu. Öyle bir dereceye gelirdim ki; her saat kendimi intihar etmeğe karar verirdim. Acaba halim nedir ve ne olacak? Mürşid-i kâmil nerede bulabilirim diye çok merak eder ve yeis içerisinde kalırdım. Cenab-ı Hak, nasıl ki Cehennem gibi bir zaman içinde Cennet gibi bir zamanı halk eder ve her zamana lâyık çareleri icad eder ve her yaraya muvafık ilâcı ihsan eder; öyle de, bu medresesiz zamanımızda bizim gibi yaralılara –Üstad-ı muhterem vasıtasıyla– risaleleri Türkçe olarak telif ettiriyor. Buna ne kadar şükredeyim? Lâ yuad velâ yuhsâ Cenab-ı Hakka şükürler olsun ve Üstad-ı muhteremi de Kur’an hizmetinde muvaffak edip iki cihanda aziz eylesin, âmin. 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441
Fihrist
Lügat