iken, istidadımın fevkinde şöyle bir kaç beyit kalbime ve kalemime geldi. Kaidesine uygun olarak düzeltemedim. Müşfik Üstadımın aflarına istinaden yazıyorum. Tashihi, Üstadıma ve hablullaha yapışan kardeşlerime bırakıyorum.
Hulûsi, bak gaybî ihbarnameye,
Gör Üstadın neler izhar eylemiş..
Kitab-ı Sinan’dan edip tefe’ül
Hakka ki keramet ibraz eylemiş..
Ümmi âlim ile (Haşiye) Sinan Ümmî de,
Hesab-ı ebced’le var mutabakat..
Görünür bakılınca bu tarikle,
Esma-i Üstadla tam münasebet..
Hakkıyla hâdimü’l-Kur’andır Üstad,
İsbata kâfidir bu muvafakat..
Hayret-bahş esrara vâkıftır bu zat,
İhvana deriz hayr-ı beşaret..
Sekizyüz sene evvelinden görmüş,
Hadimü’l-Furkan Bediüzzaman’ı..
Habib-i Hudâ, hem de Gavs-ı Âzam,
Sultan-ı evliya Şah-ı Geylânî..
Büyük bir hüsn-ü zan eyle, Üstadım
Seni Kur’an hâdimi eder add..
Kapan secde-i şükre ey Hulûsi:
اِلٰهِى اَنْتَ رَبِّى وَاَنَا الْعَبْدُ