bu kardeşiniz hak ve hakikate muvafık ve mutabık bir cevap verebilmek için inayet ve kerem-i ilâhî ve meded-i ruhaniyet-i peygamberîye iltica eyledi. Şöyle ki: Mübarek Sözler şüphesiz kitab-ı mübîn’in nurlu lemeatıdır. İçinde izaha muhtaç yerler eksik olmamakla beraber küll hâlinde kusursuz ve noksansızdır. Beşerin her tabakası kendi fıtrî anlayışları nisbetinde onlardan hisse-mend ve faide-mend olurlar. Şimdiye kadar tenkid olunmaması, her meslek ve meşreb ehline hoş gelmesi ve mülhidlerin dil uzatamayıp ebkem kalmaları, kanaatimizin sıhhatine delâlet etmeğe kâfidirler.
Vazifenizin bitmediğine dair düşünebildiğim bürhanlar:
Evvelâ: Bid’atların çoğaldığı bir zamanda ulemanın sükût etmemeleri lâzım geldiğine dair beyan buyurulan hadisdeki emir ve zecr.
Saniyen: Peygamberimizin (a.s.m.) ittibaına mükellef olduğunuzdan onlar gibi müddet-i hayatınızca vazifeye devam mecburiyeti olduğu.
Salisen: Madem bu hizmet münhasıran re’yiniz ile değil, istihdam olunuyorsunuz; nasıl Mübelliğ-i Kur’an, Fahr-i Cihan, Habib-i Yezdan (sallâllahu aleyhi vessellem) Efendimiz Hazretleri bir gün اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ ferman-ı celilini tebliğ buyurmakla aynı zamanda vazife-i risaletinin hitamına remzen işaret eylemişti. Muhterem Üstadın da hizmeti kâfi görülürse, bildirilir kanaatındayım.
Rabian: Sözler hakkında bugüne kadar sükût edilmesi ve tenkide cür’et edilmemesi, ilâ-nihaye bu hâlin devam edeceğine delil olamaz. Hâl-i hayatınızda muhtemel hücumlara evvelen ve bizzat zat-ı fazılâneleri cevab vereceksiniz.
Hamisen: Dünyayı unutmak isteseniz, başka hiçbir sebep olmasa dahi yalnız bu mübarek Sözler’le rabıta peyda eden insanların rica edecekleri izahatı vermek isteyecek ve cevabsız bırakmayacaksınız.
Sadisen: Allah için sizi sevenlere ve sizden istizahda bulunanlara yazdığınız pek kıymetli yazılarla meclis-i ilminizde takrir buyurduğunuz mütenevvi ve Sözler’e bile geçmeyen mesail kat’iyetle gösteriyorlar ki, ihtiyaç da hizmet de bitmemiştir.
Birkaç mâruzat: Nurlu Sözler’i cemaate okumak nasib olduğu zamanlarda, bende bazı hissiyat hasıl oluyordu; şurada arza müsaadenizi rica edeceğim.