Şemme
(Hidayet-i Kur’aniyenin Nesiminden)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ عَلٰى رَحْمَتِهِ عَلَى الْعَالَمِينَ بِرِسَالَةِ سَيِّدِ الْمُرْسَلٖينَ
مُحَمَّدٍ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ
İ’lem eyyühe’l-aziz! Şu âlem, görünen ve görünmeyen bütün tabakat ve envaıyla Lâ ilâhe illâ Hû 1 diye tevhidi ilân ediyor. Çünkü, aralarındaki tesanüd böyle iktiza ediyor. Ve o tabakatla enva, bütün erkanıyla Lâ Rabbe illâ Hû 2 diye ilân-ı şehadet ediyor. Çünkü, aralarındaki müşabehet böyle istiyor. Ve o erkân bütün azasıyla Lâ Malike illâ Hû 3 diye şehadetlerini ilân ediyorlar. Çünkü, aralarındaki temasül böyle iktiza eder. Ve o aza, bütün eczasıyla Lâ Müdebbire illâ Hû 4 diye şehadet eder. Çünkü aralarında teavün ve tedahül vardır. Ve o ecza, bütün cüz’iyatıyla Lâ Mürebbiye illâ Hû 5 diye olan şehadetini ilân eder. Çünkü, aralarındaki tevafuk, kalemin bir olduğuna delâlet ediyor. O cüz’iyat bütün hüceyratıyla Lâ Mutasarrife fi’l-hakikati illâ Hû 6 diye şehadet eder. Ve o hüceyrat bütün zerratıyla Lâ Nazıme illa Hû 7 diye ilan-ı şehadet eder. Çünkü, cevahir-i ferd arasındaki hayatın bir olduğu böyle iktiza eder. Ve o zerrat bütün esîriyle Lâ ilâhe illâ Hû cevheresiyle ilân-i tevhid eder. Çünkü, esîrin besateti, sükûnu, intizamla emr-i Hâlik’a sürat-i imtisali böyle iktiza eder.