Kitaplar
Mesnevî-i Nuriye

Bir Hakîm-i Kerîm tarafından misafirlerine hizmetle muvazzaf bir takım hedâyâ ve behâyâdır ki, Sânii ile masnu arasında bir vesile-i tearüf ve tahabbüb olsun.

   Eyyühe’n-nefs! Sen her bir eserde müessirin azametini görmek istiyorsun, fakat haricî olan manaları zihnî  manalarda arıyorsun. Esma-i hüsnanın her birisinde bütün esmanın şuaatını görmek istiyorsun. Her bir lâtifenin zevkiyle bütün letaifin zevklerini zevketmek istiyorsun. Her bir hisse tabi olan işleri ve hacetleri ifa ederken, bütün hislerinin işlerini beraber görmek istiyorsun. Bundan dolayı evhama maruz kalıyorsun.

   İ’lem eyyühe’l-aziz! Bir nimetin umumî ve herkese şamil olması, kıymetinin azlığına ve ehemmiyetsizliğine delâlet etmez. Ve o nimetin bir kasd ve iradeden gelmemesine emare olamaz. Meselâ: Göz nimetinin bütün hayvanlarda bulunması, senin göze olan şiddet-i ihtiyacını tahfif etmediği gibi, gözün kıymetini tenkis etmeye de sebep olamaz. Ve keza, hususî ve tek bir nimetin tesadüfü mümkin olsa bile, umumî bir nimet, behemehal bir mün’imin eser-i kasd ve iradesidir.

   İ’lem eyyühe’l-aziz! Her bir zîhayatın hayatında gayr-i mütenahî gayeler vardır. Bu gayelerden zîhayata ait ancak binde birdir. Baki kalan gayeler, gayr-i mütenahî olan malikiyeti nisbetinde hayatı icad eden zata aittir. Öyle ise, büyük bir mahlukun küçük bir mahluka tekebbür etmeye hakkı yoktur. Ve hakikate nazaran abesiyet de yoktur. Çünkü, bir hayatın bütün faideleri, bir zîhayata ait değildir ki, abes olsun. Evet, sath-ı arzda her sene yapılan ziyafet-i amme-i ilâhiye nev-i beşere halife olduğu münasebetiyle bir ikramdır. Yoksa hepsi onun istifadesi için değildir.

   İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsanın zihnine bazen şöyle bir vesvese gelir,  der: “Sen de âdi ve böcek gibi bir hayvansın. Hayvanlardan fazla ne kıymetin var? Hem de semavat ve arzı yed-i kudretine alan Hâlik-i Zülcelâle karşı ne meziyetin ve ne gibi bir hizmetin var ki, seninle meşgul olsun?” Bu vesveseye karşı şöyle bir hakikatı düşünmek lâzım:

   1- İnsan gayr-i mütenahî acz ve fakriyle beraber Cenab-ı Hakka imanıyla, kudret ve gınâ ve izzetine mazhar olmuştur. İşte bu mazhariyetten

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285
Fihrist
Lügat