Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

Bu sırra binaendir ki, her hüsün sahibinin ve her bir sahib-i kemalin, emsaliyle içtima etmeye fıtrî bir meyli vardır ki içtimaları zamanında hüsünleri, kemalleri bir iken, iki olur. Hatta bir taş, taşlığıyla beraber, kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeye meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef, insanlar, teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar.

   Sual: Belâgat ve hidayetten maksat, hakikati vazıh bir şekilde gösterip, fikirleri ve zihinleri ihtilaflardan kurtarmak iken; müfessirlerin bu gibi ayetlerde yaptıkları ihtilâfat, gösterdikleri ihtimaller, beyan ettikleri ayrı ayrı, birbirine uymayan vecihler altında hak ve hakikat ne suretle görülebilir?

   Cevap: Malumdur ki, Kur’an-ı Azimüşşan, yalnız bir asra değil, bütün asırlara nazil olmuştur; hem, bir tabaka insanlara mahsus değil, bütün tabakat-ı beşere şümulü vardır; hem, bir sınıf insanlara ait değil, bütün beşerin sınıflarına racidir. Binaenaleyh; herkes, her tabaka, her zaman, fehmine, istidadına göre Kur’an’ın hakaikından hisse alabilir ve hissedardır. Halbuki, nev-i beşer, derece itibariyle muhtelif ve zevk cihetiyle mütefavit ve keza meyil, istihsan, lezzet, tabiat itibariyle birbirine uymuyor. Mesela, bir taifenin istihsan ettiği bir şey, öteki taifenin zevkine muhaliftir; bir kavmin meylettiği bir şeyden öteki kavim nefret ediyor. Bu sırra binaendir ki, Kur’an-ı Kerim günahların cezası veya hayırların mükâfatı hakkında zikrettiği ayetlerde tahsisat yapmamış, âmm bir şekilde bırakmıştır ki, herkes zevkine göre fehmetsin.

   Hülâsa: Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan, ayetlerini, cümlelerini öyle bir şekilde nazmetmiş ve vaz’ etmiştir ki, her cihetten ihtimal yolları bulunsun ki, muhtelif fehimler ve istidatlar, zevklerine göre hisselerini alabilsinler. Binaenaleyh, ulûm-u Arabiyenin kaidelerine muvafık ve belâgatın prensiplerine uygun ve ilm-i usule mutabık olmak şartıyla, müfessirlerin birbirine muhalif olan beyanatı ve ihtimalleri, zamanlara, tabakalara ve fehimlere göre murad ve caizdir, diye hükmedilebilir. Bu nükteden anlaşıldı ki, Kur’an’ın i’caz vecihlerinden biri odur ki; nazmı, öyle bir üsluptadır ki, bütün asırlara, tabakalara intibak edebilir.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat