Evet, muhakememiz şahsımla alâkadar olmaktan ziyade, Risale-i Nur’un muhakemesidir. Risale-i Nur ise, Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyanın semavî ve kudsî hakaikının tereşşuhatı olmak hasebiyle, o yüksek eserlerdeki kıymet, doğrudan doğruya Kur’an’a aittir. Şu hâlde, muhakeme de Kur’an’ın muhakemesidir. Ehl-i tevhidin kitabı olan Kelâmullah bütün âyat ve beyyinatıyla Hâlik-ı kâinatın vahdaniyetini ve ehadiyetini ilân ediyor.
Kur’an’ın ehl-i ukulü hayrette bırakılan i’cazı, belâgat ve fesahatı, nihayet derecedeki yüksek üslubu, selaset-i beyanı, elhasıl sonsuz bedayi ve câmiiyeti ile ins ve cinnin kıyamete kadar gelecek ihtiyacatına ekmeliyetle kâfi gelmesi, dünya ve ahiret saadetinin rehberi bulunması ve bütün asırlardaki tabakat-ı beşere hitap etmesi ve kâinat Hâlikının marziyatını kullarına bildirecek âyat ve beyyinatı tefsir ve izah edecek mütehassıs ehl-i ilmin bulunması zaruretine binaen her asırda gelen binler müdekkik ehl-i ilim, yüz binlerle Kur’an tefsirlerini meydana getirmişler; bütün asırları Kur’an’ın nuruyla ışıklandırmışlardır.
İşte, Risale-i Nur da bu asırda Kur’an’ın feyziyle vücud bulan, beşerin tekemmülâtına uygun olarak Kur’an’ın gösterdiği mucizeli hakikatlerin, bu tekâmül ile, saha-i fiile konulduğunu bildiren ve asrın idrakine hitap eden gayet kudsî bir tefsirdir. Kur’an, baştan başa tevhid-i ilâhiyi ilân ediyor; Risale-i Nur da, iman-ı billahı gösteren ve hakaik-i imaniyeyi ders veren ayetleri tefsir ediyor.
İşte muhakemenin asıl mevzuu budur.
Otuz seneden beri gizli din düşmanlarının, komünistlerin ve masonların tahrikatıyla Risale-i Nur şakirdleri, birçok mahkemelere sevk edilmişler; âdil mahkemeler de, o hain, gizli din ve Kur’an düşmanlarının ettikleri iftiraları inceden inceye tetkik etmişler, “Bunlarda bir suç yok; kitablar ise faydalı kitablardır” diyerek, çok mahkemeler beraetle neticelenmişlerdir.
Temyiz mahkemesi de, üç defa mahkemelerin beraet kararını tasdik etmiş. Hüküm kaziye-i muhkeme hâline geldiği hâlde, memleketi umumî bir dinsizliğe sürüklemek için perde arkasındaki din düşmanları; faaliyetlerini mütemadiyen tazelemişler, sükûn ve asayişe pek çok muhtaç olan memleketimizi bu cihetten zaafa uğratmak için adliyeleri, mahkemeleri daima hainane tertiplerle meşgul etmişlerdir.