Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

her iki yüzü de lâtiftir. Hatta en küçük ve hasis bir hayvanın hayatı bile yüksektir. Bunun içindir ki, hayat ile kudret arasında zâhirî bir sebep tavassut etmiyor. Hayata bizzat kudretin mübaşereti, izzete münafi değildir. Halbuki, umur-u hasiseye kudretin zâhiren mübaşereti görünmemek için, esbab-ı zâhire vaz’ edilmiştir. Demek hayatta hısset yoktur. İşte bundan anlaşıldı ki; hayat, Sâniin vücuduna en zâhir bir delildir.

  Ve keza, en basit bir cismin geçirmiş olduğu inkılâbat ve tahavvülâta dikkatle bakılırsa görünür ki, âlem-i zerrattaki zerreler, âlem-i anâsıra intikal edince başka suretlere girerler, âlem-i mevalidde başka suretlere dönerler, nutfede başka vaziyet alırlar; sonra alaka olur, sonra mudga olur, sonra bir insan suretini giyer, ortaya çıkarlar. Bu kadar inkılâbat-ı acibe esnasında, zerreler öyle muntazam harekât ve muayyen düsturlar üzerine cereyan ederler ki; sanki bir zerre, Meselâ âlem-i zerratta iken vazifelendirilmiş ve Abdülmecid’in gözünde yer alıp vazife görmek üzere yola çıkarılmıştır. Bu hâli, bu vaziyeti, bu intizamı gören bir zihin, bilâtereddüt hükmeder ki; o zerreler, bir kasd ile ve bir hikmet altında gönderilir. İşte, zerratın hayata mazhariyeti için geçirdiği bu kadar acip ve garip tavırlar, insana ikinci bir hayatın bu hayattan daha kolay ve daha sehl olduğuna da bir kanaat getirir. İşte hayatın mebde ve meada delil olduğu bu hakikatlerden anlaşıldı.

    فَاَحْيَاكُمْ   cümlesi,   ثُمَّ يُمِيتُكُمْ   cümlesine bir delil gibidir; hepsi de birlikte   كَيْفَ   ’den istifade edilen inkâra delildir.

 Üçüncü Mesele:   ثُمَّ يُمِيتُكُمْ   ukdesini açar.

   Evet, mevtin de hayat gibi mahluk olduğuna, mevtin idam ve adem-i mahz olmadığına delâlet eder. Mevt, ancak, ruhun cesed kafesinden çıkmasıyla tebdil-i mekân etmesinden ibarettir. Ve keza, nev-i beşerde mevcud emarat ve işarat-ı kesireden katiyetle anlaşılır ki, insan öldükten sonra bir şeyi baki kalır; o şeyi de ancak ruhtur. Demek ruhun bekası, hasse-i zâtiyedir. Bu hasse-i zâtiyenin bir fertte mevcud olması nev’in tamamında mevcud olmasını istilzam etmekle, mucibe-i cüz’iyenin mucibe-i külliye 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat