kudret-i ezeliyenin i’cazını göremeyen veya görmek istemeyen o fasıkların, Kur’an-ı Kerim’in de nazm ve i’cazında tereddütleri ve kör gözleriyle i’cazını göremeyip inkâr etmeleri, baid ve garip değildir. Zira, onlar kâinattaki nizam ve intizamı, tesadüfe; ve tahavvülât-ı garibeyi ve inkılâbat-ı acibeyi abesiyete ve tesadüfe isnad ettiklerinden, bozulmuş olan ruhlarının gözünden o nizam tesettür edip görünmediği gibi; pis fıtratlarıyla da, Kur’an’ın muciz olan nazmını karışık, mukaddimelerini akim, semerelerini acı gördüler.”
يَنْقُضُونَ : Örülmüş kalın bir şeridi açıp dağıtmak manasını ifade eden nakz tabiri, yüksek bir üsluba işarettir. Sanki, Cenab-ı Hakkın ahdi, meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek, silsilelerini kâinatın envaına dağıtır iken, en acib silsilesini nev-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidat ve kabiliyetlerinin tohumlarını ekmiştir. Fakat, o istidatların terbiyesini ve neticesini, cüz-ü ihtiyarînin eline vermiştir. O cüz-ü ihtiyarînin yuları da şeriatın ve delâil-i nakliyenin eline verilmiştir. Binaenaleyh, Cenab-ı Hakkın ahdini bozmamak ve ifa etmek, ancak o istidatları layık ve münasip yerlerine sarf etmekle olur. Ahdin nakzı ise, bozmak ve parçalamaktan ibarettir. Meselâ, bazı enbiyaya iman ve tasdik, bazılarını inkâr ve tekzib; bazı hükümleri kabul, bazılarını red; bazı ayetleri tahsin, bazılarını kabih ve çirkin görmek gibi. Zira, böylece yapılan nakz-ı ahd, nazmı, nizamı, intizamı ihlal eder, bozar.
وَيَقْطَعُونَ مَۤا اَمَرَ اللّٰهُ بِهِۤ اَنْ يُوصَلَ : Bu cümledeki emir, iki kısımdır:
Birisi, teşriîdir ki, sılâ-i rahim ile tabir edilen akraba ve mü’minler arasında şer’an emredilen muvasala hattıdır.
Diğeri, emr-i tekvinîdir ki, fıtrî kanunlar ile âdetullahın tazammun ettiği emirlerdir. Meselâ, ilmin i’tâsı manen ameli emrediyor, zekânın i’tâsı ilmi emrediyor; istidadın bulunması zekâyı, aklın verilmesi marifetullahı, kudretin verilmesi çalışmayı, cesaretin verilmesi cihadı manen ve tekvinen emrediyor.