Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

 Mâkabline cihet-i nazm ve irtibatı:

 Evet, Kur’an’ın ihtiva ettiği sıfat ve mezâyanın hiçbir kelâmda, hiçbir kitapta, hiçbir şahısta bulunmadığı sure başında isbat edildiği gibi; Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın nübüvveti de Kur’an’ın i’cazıyla isbat edildi.

 Kur’an’ın i’cazı dahi tahaddi ile, yani muhalifleri muaraza, mübareze meydanına davet etmekle isbat edildi. Çünkü muarazaya yapılan davet, sükût ile cevaplandırıldı. Böyle cihanşümul bir inkılâbı söndürmek için yapılan davet üzerine mübareze meydanına gitmeyip sükût etmek, elbette eser-i aczdir. Kur’an-ı Kerim’in bu isbatlarına karşı kâfirler habt olup ağızlarını açamadıkları gibi, nabızları bile felce uğradı. Yalnız, Kur’an, her hususta hadd-i kemale baliğ olduğundan, uzaktan uzağa bazı ufak itiraz taşlarını atmışlardır. Ezcümle: “  كَمَثَلِ الَّذِى اسْتَوْقَدَ نَارًا   ve   اَوْكَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَۤاءِ   gibi âdi, kıymetsiz misallerden Kur’an’ın getirdiği temsiller, yüksek kelâmların kemaline yakışmaz. Bu gibi temsiller, beyne’n-nâs yapılan mükâlemelere, konuşmalara benziyorlar”, diye mugalâta ile halt etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim, onların o haltlarını bu ayetle başlarına vurmuştur.

 Arkadaş! Acele etme; burada bir parça durmak icab eder. Onların pek vâhi ve zaif şüpheleri vardır. Bu şüpheler, müteselsil bazı vehimlerden neş’et etmiştir. O vehimler de, bazı mugalâtalardan husûle gelmişlerdir.

 Birinci Mugalâta: Onların, Kur’an’ın kemalini tenzil etmek için, Kur’an’ın temsillerini insanların temsillerine kıyas etmeleri, “kıyas-ı maalfârık”tır; aralarında dünyalar kadar fark vardır. Onları mugalâta ile bu kıyasa sevk eden noktalar:

 1. Onlar, her şeye me’luflarına baktıkları nazar ile bakıyorlar.

 2. Onlar, insanın zihninin, fikrinin, lisanının, sem’inin cüz’î olduklarını ve cüz’î olduklarından, kasden ve bizzat iki şeye beraber taallûk edemediklerini nazara almışlardır.

 3. Himmetin yüksek ve alçak kısımlarını tefrik eden mikyasın, iştigal ve ihtimamdan ibaret olduğunu düşünmüşlerdir. Yani, yüksek şeylere ihtimam edenin himmeti yüksektir, alçak işlerde iştigal edenin himmeti alçaktır.

 4. Kıymet ve azametin, himmet nisbetinde olduğunu zannetmişlerdir. Hatta küçük veya alçak bir şeyi, yüksek ve büyük şahıslara isnad etmezler; güya azim insanlar, kıymeti olmayan şeylere tenezzül etmezler ve zaif, küçük bir şey, o büyük himmet ve azameti tahammül edemez.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat